‘Bazaltı’ İşleyen Eller..

Yukarıya aldığım fotoğraf eski adıyla Bombay, günümüzün Mumbai şehrine ait. Neredeyse yirmi iki milyon kişiye ev sahipliği yapıyor Hindistan’ın en kalabalık, Batıya açılan kapısı.

Bugün sizlere tanıtacağım yerler, Mumbai’nin başkenti olduğu Maharashtra eyaletinde. Bir fikir vermek gerekirse, Maharashtra neredeyse Ülkemizin yarısı büyüklüğünde.

Hikayemiz ‘Av Partisi’ ile başlıyor. 1819 yılında İngiliz Subayı Yüzbaşı John Smith arkadaşları ile birlikte bir kaplanın peşinde çalılarla ve ağaçlarla kaplanmış bir bölgede kaplanı kaybederler. Düzgün yüzeyli kaya üzerinde, girişleri ağaçlarla kapanmış mağaraları ancak vadinin içine indiklerinde fark ederler. İşte Doğulu gezginlerin anılarında bahsettikleri ‘Ajunta mağaralarının’ bulunuşu böyle olmuş.

Başkent Mumbai den trenle altı saatlik bir yolculukla ulaşacağınız Jalgaon şehrine yaklaşık 59 km uzaklıkta olan mağaraların, çalı ve ağaçlardan arınmış günümüz görüntüsünü aşağıya alıyorum.

Mağaraları daha detaylı birkaç fotoğrafla tanıtmak istiyorum.

Bazalt Platoda Waghur nehrinin açtığı vadinin U şeklindeki geçidinin, kuzey duvarlarında toplam 28 mağara bulunmuş.

Bunlara ‘Mağara’ demek ne kadar doğru, tartışılır, tamamı ‘Bazalt’ içine oyularak, işlenerek açılmış.

Ajunta mağaralarından yaklaşık yüz kilometre uzaklıkta bulunan Ellora’ya, her ne kadar ‘mağara’ dense de o gerçekte yukarıdan aşağıya ‘Bazalt kütlesi’ oyularak, her detay işlenerek yaratılmış.

Fotoğrafta gördüğünüz filler orijinal boyutlarında ve birbirinden farklı olarak işlenmiş.

İki yüz bin metreküp taşın, oyularak oluşturulduğunu hesaplamış uzmanlar, bu yapı için.

Günümüzden neredeyse iki bin, Rönesans Heykel Sanatçılarından bin sene öncesinin, adı sanı bilinmeyen Ustaları bir de ‘İnanılmazı’ başarmışlar.

Sırt üstü yatarak tavan işlemelerini yaratmak. Bilmiyorum o yıllarda ‘Gözlük’ denen koruyucu var mıydı, olsa bile sıçrayan ve doğrudan yüzüne gelen parçacıklardan nasıl korundular bu fotoğraflara bakarken onlara hayranlık duymamak elde değil.