Fotoğrafta gördüğünüz kişi, bugünkü hikayemizin kahramanı William Lightfoot Schultz, ABD Ohio doğumlu. Yüksek okul eğitimi almadan hayata atıldı. Satıcı olarak. Bir ara Mimarlık ve Sanat dersleri almak için gece okuluna devam etti. Okulda eğitmeni olan Nikola D’Ascenzo’nun ürettiği Vitrayları satmağa talip oldu ve sattı da. Ona göre ‘sermayesi güler yüzüydü satıcının’. Biraz sonra anlatacağım olaylar olmasa belki de hayatının sonuna kadar böyle devam edecekti. Şimdi burada bir ara verip, yalnız William değil tüm ABD’yi etkileyen olayın baş kişisini, size tanıtmam gerekiyor. Altta fotoğrafını gördüğünüz, William Archer Rutherfoord Goodwin, bir ‘Din Adamı’, rahip.

Alta fotoğrafını aldığım Frank S. DeHass’ın ‘Buried Cities Recovered. or…’ diye devam eden uzun başlıklı kitabının 1800 lü yıllardaki ve 2012 yılındaki baskıları. Kitap yanmış yıkılmış kaybolmuş kutsal şehirlerin kurtarılması konusunu işliyor.


Goodwin kitabın iç sayfasına şunları yazmış, ‘Bu benim ilk kitabım. Norwood yakınında, Nelson Country’de Mısır tarlalarında dört günlük çalışmamın sonucu.’ Bir de not düşmüş. ‘Eylül 1885’.. Kitabı okuduğunda yarattığı etkinin hayatının ‘Misyonu’ olacağını bilemezdi, sadece on altı yaşındaydı.

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf 1920 li yıllarda çekilmiş. Yanmış yıkılmış evleriyle ABD nin Virginia eyaletine bir zamanlar başkentlik etmiş Williamsburg görülüyor. Goodwin buraya bir kiliseye yönetici olarak 1925 yılının Şubat ayında geldi. Amerikan halklarının İngilizlere karşı ilk ‘Bağımsızlık’ kıvılcımının başladığı kenti, yeniden yaratmak için işe girişti Goodwin. Önce Henry Ford ile görüştü, ikna edemedi. Yılmadı, Rockefeller’in oğlu John sanata ve tarihe ilgiliydi, Şirketin başına geçmişti. İlk görüşme sonuçsuz kaldı, ikinci görüşmeden sonuç alabildi, ancak John’un ismi kesinlikle gizli tutulacaktı. İlk evi 1927 yılında aldı Goodwin. Diğerleri onu takip etti. Onun zengin olmadığını hatta oldukça yoksul bir aileden geldiği biliniyordu orada yaşayanlar arasında, arkasında mutlaka biri var söylemleri yayılmağa başlandı. Uzatmayalım aklınıza ne geliyorsa alıyorlardı, benzin istasyonu, park, çarşı vb. Sonunda Kamu Binalarına sıra geldiğinde (Halkın izni olmadan satılamayacağı eyalet Yasasında belirlenmişti) okul binasının salonunda, toplantıda Rockefeller’in adı açıklandığında zaten hedefe ulaşmışlardı. Restorasyon tamamlandığında açılışı Başkan Roosevelt yaptı artık şehrin yeni adı, ‘Colonial Williamsburg’ olmuştu. Alta aldığım fotoğraf açılış günlerinde çekilmiş.


Uzun uzun anlattığımız bu olay ABD’de yeni bir akımın da başlangıcı oldu. Geçmişi korumak ve o devrin kültürünü sahiplenmek.
Tekrar ‘Satıcımıza’ dönersek, ‘Büyük Buhranı’ zararsız atlatan William’a satış yaptığı bir mağaza sahibinin, ‘Neden sizde ‘Koloniyel’ ürünler yapmıyorsunuz, çok talep var’ sözleri yeni bir ufuk açtı.
Bin Dolar sermaye (Günümüz değeri yaklaşık yirmi iki bin beş yüz US Dolar) ile kendi Ürününü tasarlamak için büro tuttu. Yıllardır yanından ayırmadığı Sekreteri ve sadece belli zaman için ‘para ödemek’ üzere anlaştığı tasarımcısından başka çalışanı yoktu. İlk Ürünü kadınlar için ‘özel kokulu el sabunlarıydı’. Altta gördüğünüz fotoğraftaki özel tasarım kutular içindeydi ve adı ‘Old American’ olmuştu.

1937 yılında bu sefer erkekler için yarattığı Ürünü satmağa başladı William. Geleneksel olarak berber dükkanlarında sakal tıraşı olan erkeğin yüzüne, tıraştan sonra kolonya sürülerek hijyen hem de, hoş bir koku sağlanırdı. Kendi yarattığı, Limon esansı, vanilya ve çiçek kokularının karışımı ile William ‘Özel’ bir Losyonu satmağa başladı. Adına ne koydu derseniz, ‘Old Spice’. William’ın şansı, tüm Dünyanın şanssızlığıydı bir bakıma. İkinci Büyük Savaş başladı. ABD Savaşa girmese de gençler orduya alınıyordu ve her gün tıraş olmak zorundaydılar. Ordunun tüm gereksinimini William karşılamağa başladı. (Günümüzde Pearl Harbour da bir Müze var. Askeri kışlaları gezdiğinizde içeride Old Spice kokusunu hissederseniz şaşırmayın)
Ülkemize de Old Spice’ın gelişi Amerikan Üsleri ve askerleri ile başlamış ve Amerikan Pazarı adı altında özellikle Ankara Kızılay’da Pasajlarda, İzmir, Adana derken İstanbul Galata’ya kadar uzanmıştır..

William’ın oğlu Kimya Mühendisi olarak Şirketi devam ettirmiş, sonrasında iki defa el değiştirmiştir. Günümüzde satışları yeniden canlanan ‘Old Spice’ a torunlar ‘Büyük babamın kokusu’ diyerek sahip çıkmışlar, bunun yanında son üretici şirket güçlü reklam kampanyaları yanında ilkokul çocuklarına, ‘Ücretsiz’ örnek losyon dağımı ile geleceğe dönük planlarını yürütmektedir.
Yazımızı güler yüzlü William Lightfoot’u masası başında çekilmiş bir fotoğrafı ile sonlandıralım.

(Yazımızda iki William isminin ve William şehrinin bir arya gelmesi rastlantı ama bakalım Old Spice bize başka neler anlatacak)
Sağlıkla ve güzel kokular içinde kalmanız dileklerimle,
M. Meran Pakel
Dalyan, 11.09.2024
364 (33/24)
