Bir ‘Sabotajcının’ Hikayesi…

Bugün yukarıda fotoğrafta gördüğünüz muhteşem binada başlıyor hikayemiz. Otel olarak 1900 lü yılların başlarında yapıldı, tamamlandıktan sonra İngilizler binayı kiraladılar, ‘Arap Bürosu’ adı altında ‘İngiliz İstihbaratının’ merkezi oldu Savoy otel.

Birinci Büyük Savaşın en yoğun yaşandığı 1914-18 yılları arasında yedi yüz (evet yanlış okumadınız yedi yüz) ajan, Kahire’de, bu binada bize karşı Orta Doğu’nun yeniden şekillenmesinde çalıştı. (Bunlardan bazılarının Osmanlı Gizli Teşkilatı olan Teşkilatı Mahsusa ya çalıştıklarını da eklememiz gerekiyor)

Aşağıda fotoğrafta gördüğünüz Stewart Francis Newcombe, Arap Bürosuna 1912 yılında geldi. ‘En başarılı öğrenci’ olarak bitirdiği Mühendislik eğitiminden sonra ‘Ordu’ onu hemen kendi ‘Mühendis-Subay’ kadrosuna almış, yirmili yaşlarının başında doğrudan Güney Afrika’ya, devamında on bir sene Mısır Ordusunda Nil boyunca çalışmış sonrasında Londra’da ofis odasında ‘yeni görev’ için yıllarca beklemişti. Sonunda kâğıt üzerinde masum görünen ancak gerçek nedeni ‘Gizli’ olan görev için Kahire’nin yolunu tuttu.

Kırk dört yaşındaki, deneyimli mühendisin yeni görevi ‘Necef Çölü’nün haritalarının çıkarılmasıydı. (Osmanlının İngilizlerle yakın dostluk içinde oldukları 1800 lü yılların ortalarından başlayarak Filistin ve Kudüs’e içme suyu bulmak adı altında, başlayan projede neredeyse tüm bölgenin topografik haritaları çıkarılmış, olası bir Osmanlı-İngiliz Savaşı durumunda kullanılmak üzere hazırlamıştı. Sina Yarımadasının kuzeyi, Necef Çölü bu çalışmanın son parçasıydı.)

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf halen Ülkemiz sınırları içinde eski bir Hitit Şehri olan Karkamış’ta çekilmiş, (Karkamış’a Gazi Antep şehrimizin Nizip ilçesinden asfalt yolla ulaşabilirsiniz, Fırat Nehrinin tam Suriye sınırındaki aynı adı taşıyan barajın yakınındadır)  Fotoğrafın sağ tarafında, elleri cebinde yirmili yaşlarındaki genç adam Thomas Edward (sonraları Arabistanlı Lawrence olarak tanınacak) soldaki ise Karkamış’ı  kazan (sonrasında Ur Şehrini) arkeolog Leonard Woolley.  Kahire’den ayrılan Yarbay Newcombe doğrudan onların kazı evine gelir, ekibi ile yerleşir. Aynı zamanda ‘Arap Bürosunun’ istihbaratçısı olarak çalışan Wooley bilgi ve yerel eleman desteği sağlayacaktır. Formen olarak kazıda çalışan Lawrence bu desteğin bir parçasıdır. Ömür boyu sürecek dostluk böyle başlar Lawrence ile Newcombe arasında.

(Bu dostluk öylesine bağlıdır ki, Newcombe’un oğlu dünyaya geldiğinde, ‘Vaftiz babası’ Lawrence olacak, Lawrence in ölümünde cenazeyi taşıyan altı seçilmişlerden biri olacaktır Newcombe.)  Aşağıya aldığım fotoğraf Necef Çölünde haritalama sırasında birlikte çekilmiş.

 ‘Arap İsyanında’ Lawrence ile birliktedir. Gözü pek, korku nedir bilmeyen Yarbay Newcombe’ gerçekte tüm sabotajları yapandır. (Ne kadar acıdır ki, dedesi İngiltere’de ilk demiryollarının yapımı ile uğraşmış, babası Japonya’nın ilk demiryolunun inşasında çalışan Mühendisin oğlu Mühendis Newcombe onların aksine savaşta, ‘Demiryolu Tahribinde’ uzman olmuştur.) Önceki yazımızda anlattığımız demiryoluna mayın döşemek, manyeto ile treni havaya uçurmak işlerinin yanında, demiryolu boyunca uzanan telgraf direklerini parafinle sıvadıktan sonra yakarak kullanılmaz hale getirmek, hep onun işiydi.

Lawrence’den çok İsyancı bedeviler ve Faysal’ın adamları ondan çekiniyorlardı. ‘Ateş Adamı’ adını takmışlar, ‘Bu adam (Newcombe) her yeri yıkıyor, dost düşman ayırmadan yakıyor’ dediklerini yazıyor Lawrence.

1917 yılının ilk aylarına kadar devam eden demiryolu sabotajları Newcombe’nin başka bir göreve gitmesi ile sonlanır, yeni görev onun bizim topraklarımızdaki son görevi olacaktır.

Osmanlı Yakın Tarihinde fazla değerlendirilmeyen bir Savaştır I. Gazze Savaşı. Alta aldığım fotoğraflarda gördüğünüz gibi Sina’yı geçip Newcombe ve önceki çalışmaların haritaladıkları yollardan ilerleyerek Filistin üzerine yürür İngiliz Ordusu.

İngiliz Ordusunun otuz dört bin askerine karşın aşağıya aldığım fotoğrafta gördüğünüz subayların komutası altındaki Gazzeyi savunan askerlerimizin sayısı sadece on beş bindir.

26 Mart günü Seksen sekiz top ve hava destekli İngiliz saldırısına sadece kırk altı top cevap verebilmiştir. Ne oldu derseniz önce aşağıya aldığım, o savaşın sonunda çekilen fotoğraf her şeyi anlatıyor.

Büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kalmıştır İngiliz Ordusu, fotoğrafta gördüğünüz esir subaylar arasındadır Yarbay Newcombe. Esir askerler yürüyerek İç Anadolu’ya giderken, Subaylar şanslıdır, düşmanımız da olsa onlar Trenlerle gönderilir. Newcombe Bursa Esir kampındadır artık. Sıkı bir güvenlik yoktur Subaylar için, bir iki kaçma girişimi başarısızlıkla sonuçlanır. Newcombe Çiçek hastalığına yakalanır, İstanbul’a sevk edilir. Yirmi yaşında bir hemşire onunla ilgilenir. İstanbul’da yerleşmiş Suriyeli Levanten bir kızdır, Elizabeth. Birbirlerini severler ancak Newcımbe iyileşince geriye Bursa’ya götürülür. Bursa’dan kaçmasını yine bir İngiliz ajan sağlayacaktır. ‘Çölün Beyaz Kraliçesi’ olarak tanınan Gertrude Bell’dir onu kaçıran. Doğruca İstanbul’a geçer, İngiliz konsolosluğunda Kahire’de birlikte çalıştığı George L. ateşedir. Uzatmayalım Elsie (Elizabeth’i) ikna eder, birlikte gitmeğe. (Newcombe şehrin güzelliğini birlikte yaşamak istemiş, sevgilisi Elsie ile az kalsın yakalanacakları bir Boğaz gezisi de yapmıştır bu arada) Maceralı bir yolculukla İzmir’e, oradan vapurla Kahire’ye geçerler. Sonrasında İngiltere’de Londra’da evlenirler.

Ölünceye kadar bağımsız bir ‘Filistin Devleti’ kurulması için verdiği çabalar belki onun bize verdiği zararları biraz unutturur mu acaba diye kendime soruyorum.

Yazımı bitirirken bir iki not eklemek zorundayım. Ajan, arkeolog gezgin ve yazar Gertrude Bell, bu evliliğe en çok şaşıran kişiydi belki de, Elsie ile daha önce karşılaşmamıştı ‘ O  (Newcombe) asla evlenmemeliydi, macera onun tutkusuydu.’  Sözleri ile bu evliliği onaylamamıştı.

Arkeolog Wooley daha sonra yine bir ajan olan Katharine ile evlendi ama bu sadece kağıt üzerinde evlilikti, Wooley’in  diğer görevi ise yapımı süren ‘Bağdat demiryolunun’ bilgilerini iletmekti.

Sağlıklı günlerde buluşmak umuduyla,

M.  Meran  Pakel

Dalyan, 26.04.2025

392   (11/25)

Leave a comment