‘El ele Bulutların Üstünde..’

‘Tut elimi yürürken Bulutların üstünde

Sarıl bana

Yıldızları serdiğimde

Ayaklarının altına..’

Sevgililerin söyledikleri bu sözler gerçekten olabilir mi diye düşünüyorsanız, o zaman birlikte bugün güzel Dünyamızın belki de bilmediğiniz bir bölgesine gidelim.

Yolculuğumuz Güney Amerika’da yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz şehirden başlıyor.

Potosi, bir zamanlar Bolivya’nın en zengin şehirlerinden biriydi. Sırtını dayadığı Potosi dağı (Cerro Potosi) veya yerel adıyla Cerro Rico (Zengin Dağ) gümüş madenleri ile ünlü. (Bolivya, günümüzde de önemli bir gümüş üreticisi)

Potesi’den otobüsle Uyumi’ye geldiğinizde, tutacağınız araba ile yapacağınız kısa yolculuk sizi, ‘Bulutların Üstüne’ getirecektir.

Burası ‘Dünyanın En büyük Aynası’ olarak kabul ediliyor. Gerçekte çok ince bir tuz tabakasının oluşturduğu Salar de Uyuni tuz gölü, on bin altı yüz kilometre kareye yakın alana sahip. (Karşılaştırabilmeniz için, iki İstanbul Şehri büyüklüğünde)

Gece milyonlarca yıldızın üstünde yürüye bilinen tek yerdir Uyuni.

Doksanlı yıllarda sahanın ortasına bir ‘Tuz Oteli’ yapıldı, ancak bu yanlıştan kısa zamanda dönülerek Otel kaldırıldı, sahanın kirlenmesi engellendi. Alta aldığım fotoğraflar o yıllarda Otele ait.

Bu dev aynanın oluşturduğu yerde iki ada var. Birisi Balık adası, aynada aksettiği zaman tam bir balık görüntüsü verdiği için bu adı vermişler ‘Isla del Pescado’ya. Buraya izinsiz gitmek yasak.

Diğeri ise Isla Incahuasi, İnka evi adası anlamına geliyor. Ada dev kaktüsleri ile ünlü.

Fotoğraf yanıltmasın boyları on metreden (dört katlı bir evden) de büyük.

Biliyorsunuz, eskiden camı ayna yapabilmek için bir tarafı ‘Sır’lanırdı. Ne ile kaplandığını bilmediğimiz için, ‘sır’ derdik, Ustanın Sırrına. Lise çağlarında öğrendik, sır dediğimiz şeyin aslında bir tuz olduğunu, gümüşün brom ile yaptığı. Denizden üç bin altı yüz metre yükseklikteki Salar de Uyuni’yi besleyen nehirlerin getirdiği, eser miktardaki gümüş, göl tuzu ile birlikte gerçekte ‘Gümüş sırlı’ doğal aynayı oluşturuyor.

Gölde doğal aynanın en güzel oluştuğu zamanlar yağmur sonrası, bu nedenle zamanlamayı doğru seçmek gerekiyor yoksa aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz bir ortamla karşılaşabilirsiniz.

Bu doğal ayna, ne yazık ki, Emperyalist Ülkelerin iştahını kabartıyor, çok önce yazdığımız ‘Beyaz Altın’ diğer deyişle, zengin bir ‘Lityum’ kaynağı olan göl, geleceğin sanayisinin vaz geçilmezi.

Yok olmadan belki gidip görebilirsiniz.