Edirne’de bir Anı-taş

Yukarıya aldığım fotoğraf, Sevgili arkadaşım Özcan Yaykın’ın bizleri götürdüğü Edirne’de, Tunca kenarında çekildi. Bugün işte bu geziden bir anı-taşı sizlere tanıtmağa çalışacağım.

Yurt dışına çıkan ilk Osmanlı Padişahı Abdülaziz, ‘Tarihçilerin yazdığına göre’ annesi Pertevniyal Sultan’ın bir an önce geri dönmesi için gönderdiği haberlerin de etkisi ile, 1867 yılı Haziran ayının son haftasında başladığı gezisinden İstanbul’a dönmeğe başlar. Gezinin İstanbul öncesi son durağı Edirne’dir.  İstanbul dışında ilk saray olan Edirne Sarayında konaklar. ( Abdülaziz bu Sarayda konaklayan son Padişah olacak, Saray yaklaşık on sene sonra yine Osmanlılar tarafından havaya uçurulacaktır. Tamamen yıkılan bu ‘çileli’ saray her salgında Padişahların kaçış yeri olmuştu.)

Bu konaklamayı unutmamak için Edirneliler, yukarıda gördüğünüz anı-taşını dikmişler. Ufak bir obeliski andıran taşın üstündeki Osmanlıca yazının günümüz Türkçesi ile yazılmış kitabesini aşağıya alıyorum.

Belki merak edenleriniz olabilir, ‘Neden Edirne’nin içinde değil’ diye. Sultan Abdülaziz, bu konaklaması sırasında özellikle, ‘Er Meydanı’ Kırkpınara uğrar. (Kırkpınar güreşleri her sene yaz aylarında yapılır, büyük bir olasılıkla Ağustos ayında kaldığı sırada bu güreşler devam ediyordu)

Kendisi de bir güreşçi olan Abdülaziz’in anı-taşı bu nedenle Kırkpınar çayırlığının kenarına yerleştirilmiştir. Günümüzde doğallığını etrafını saran bir Stadyuma teslim etmiştir, er meydanı. Ve bu özel anı-taşı bir köşesinde, gölgede bakımsız öylesine durmaktadır bir güreşçi gibi dik.

(Padişahın tuğrasının olduğu bölüm büyük bir ihtimalle işgal sırasında tahrip edilerek değerli metal tuğra sökülmüş.)

Ne kadar hazindir ki kendisi de bir güreşçi olan Abdülaziz’in ölümü de bir güreşçinin elinden olacaktır.

Bu olayı daha sonraya bırakarak sağlıklı güzel günlerde buluşmak dileklerimle,

M.  Meran  Pakel

Edirne, 23.09.2025

421   (40/25)

Leave a comment