‘Sıcak Günlerde..’

Sıcak yaz günlerinin özel meyvesi ‘Kiraz’ kelimesi Farsça ile aynı, günümüzde İran’da aynı adla karşımıza çıkıyor. Batılı kaynaklar vatanının Doğu Karadeniz, Kuzey İran, olduğunu iddia ediyor. Devam ediyorlar, hatta ‘Cerasus’ (Kirazın üretildiği) antik şehrin (Başındaki harfi K olarak okursanız, Kerasus) günümüz Giresun’un yıllar sonra dönüşmüş adı olduğunu yazıyorlar. Roma ve Antik Yunan’ın yabani kirazı günümüz meyvesine dönüştürüp Avrupa’ya taşıdıklarında kararlılar. Neyse ki, Çin kayıtları var, Ülkelerinde MÖ 1000 li yıllarda ‘Kiraz’ var. Çinliler ‘Yabani Kirazı’ günümüz ‘Kiraz’ına MÖ 500 de dönüştürmüşler, üstelik farklı türleri ile. Ona, Meyve anlamına gelen “kei,” diyorlar, Batı dünyasında kullanılan ‘cherry’ kelimesinin buradan türediği düşünülüyor.

Fotoğrafta gördüğünüz ‘Kara kuş’ (Biz onu kara tavuk olarak adlandırmışız) ‘Kiraz’ı farklı Ülkelere taşımış, orada yetişmesini sağlamış. İnsanoğlu bıraksa ‘Kiraz ormanı’ yaratacak neredeyse.

Geçmişte, özellikle Doğu Ülkelerinde ‘Asil’ ve ‘Soyluların’ meyvesi olan ‘Kiraz’ Üretiminde, Ülkemizin en büyük üreticilerden biri olduğunu belirtelim.

Aşağıya fotoğrafını aldığım ‘Honaz’ Dağı, Ege Bölgemizin en yüksek dağı.

İki Bin Beş yüz metrenin üzerinde yüksekliği, dağ yürüyüşü yapmak isteyen Gruplar için ideal. Alta aldığım fotoğraf, bu guruplardan birine ait.

Honaz ile Kiraz’ın fonetik yakınlığı boşuna değil, ‘Honaz’ aynı zamanda ‘erken olgunlaşan kiraz’ anlamına geliyor. Dağın eteğindeki, Ovada ‘Özel’ Kiraz üretiliyor.

Honaz Dağı Volkanik değil, Kireçtaşı ama geçtiğimiz yıl aşağıda gördüğünüz fotoğraftaki olay, halkı paniğe düşürdü.

Denizli-Ankara karayolunun otuzuncu kilometresindeki Honaz İlçe halkı, ‘Her an patlayabilir’ korkusu içinde günlerini geçirdi.

İlçenin Kaklık Mahallesi bugünkü yazımızın son durağı. Burada çok özel bir görüntü sizleri bekliyor.

Yeraltında oluşan bu traverten havuzlar yolunuz düşerse, ‘Yeraltı Pamukkalesi’ olarak ‘Kaklık Mağarasında’ karşınıza çıkacak.

Bu sıcak yaz gününde, Kirazınızla Honoz Dağında üşümek, serin mağarada dinlenmek, hepsi ‘Güzel Ülkemin’ bizlere armağanı. Bu kadar güzelliğin olduğu topraklarda geçmişte yerleşim olması doğal. Alta aldığım fotoğrafta arkada Honaz Dağı görülüyor. Antik şehir bir başka yazı konusu..