
Resimde gördüğünüz Bell 206 B tipi helikopter. 1 Ağustos 1977 günü Santa Barbara yakınlarındaki bir yangını görüntülemek için havalandı. İçinde kameraman ve pilottan başka kimse yoktu, çekimleri bitirip dönüşe geçtiklerinde pilot yeterli yakıtın olmadığını gördü, kuleye en yakın alanı sordu, ama yakıtının oraya da kafi gelmeyeceğini hesapladı, bir baraj alanının yakınındaki çayırlıkları seçti, dönerek alçalmaya başladığında yere kırk metre kala oynayan çocukları gördü, tekrar yükselemezdi, çevirdi ve burun üstü kazılmış bir kanala düştü. Her ikisi de hayatını kaybetti, ama oynayan çocuklara bir şey olmadı. Bu kaza gazetelerin iç sayfalarında basit bir olay olarak geçti, oysa pilot deyim yerindeyse, neredeyse üçüncü dünya savaşının başlamasına neden oluyordu… ve Türkiye bu pilotu çok iyi tanıyordu. Şimdi daha gerilere gidelim. Aşağıdaki üs 1951 yılında açıldığında Türkiye NATO’ya üye bile değildi.

28 Şubat 1958 yılında adı ‘İncirlik’ olarak değiştirilen üsse 1960 yılının başlarında çok özel bir uçak iner. Bunun pilotu asker değil bir sivildir. Aynı uçağı alandaki personel en son 30 Nisan günü kalkışta görürler bir daha üsse geri gelmez. 3 Mayıs günü Sovyet resmi haber ajansı TASS bir Amerikan casus uçağının düşürüldüğü haberini verir. Amerika hemen yalanlar ‘uçağın meteoroloji uçağı olduğunu ve hava ölçümleri için uçtuğunu’ bildirir, onlar uçağın düşürüldüğünü ve pilotun öldüğünü var saydıkları için rahattırlar, ama unuttukları bir şey vardır, ‘Pilot sağ olarak’ ele geçirilmiştir. Bu haber bir şok yaratır, çünkü pilotun eldiveninde son dakikada canlı ele geçmemesi için özel olarak ‘midyelerden elde edilmiş’ kuvvetli bir zehir vardır, pilot onu kullanmamıştır. 31 yaşındaki pilotun aşağıdaki resmi basına dağıtılır.

Pilotun asker olmadığının anlaşılması ve ele geçirilen uçağın parçaları arasında özel kameraların bulunması üzerine Sovyet Başbakanı Nikita Kruşçev “Bu tür casusluk faaliyetlerinde bulunan ülkeleri ve onlara yardım eden, bilhassa bu uçağın desteğini sağlayan ülkeleri uyarıyorum” diye başlayan konuşmasında doğrudan ülkemizi hedef almıştı. Amerika bunun üzerine uçağın Türkiye’den kalkmadığını söylese de kimse inanmadı, pilotun Adana’da İncirlik üssünde çekilmiş fotoğrafları ortaya çıktı.

Şimdi 30 Nisan gününe dönelim, resimde gördüğünüz özel kıyafetli adam, o gün için hiç yakalanmayacağı düşünülen, 25 kilometre yükseklikte uçabilen Lockheed firması tarafından geliştirilen casus uçağın CIA eğitimli sivil pilotuydu. İncirlik’ten kalktıktan sonra Pakistan’a yöneldi, Peşaver’de yeni açılmış Amerikan üssüne indi. Yakıt ikmalini yaptı, havanın ve bulutların dağılması için dört saat bekledi ve havalandı. Hiç bir Rus füzesinin kendisine ulaşamayacağından emin görevine başladı ama yanıldığını kısa süre sonra anladı. Uçağının arka kısmı kopmuştu ve baş aşağı iniyordu. Fırlatma koltuğu ile atladıktan kısa süre sonra yakalandı. İşte en başta anlattığım helikopter pilotu bu Francis Gary Powers’tan başkası değildi. Soğuk Savaş’ı tırmandıran ve ülkemizi Rusya ile karşı karşıya getiren bu olaydan üç hafta sonra ertesi gün kendisinin devrileceğinden haberi olmayan Menderes Eskişehir Jet Üssünde 26 Mayıs akşam yemeğinde yanındakilerle yine bu konuyu konuşuyordu.
Peki, sonra ne oldu derseniz, size önce bir filmi hatırlatayım. 2005 yılında S. Speilberg’in çevirdiği ve bizde de ‘Casuslar Köprüsü’ adıyla gösterime giren film tamamen bu konuyu anlatır.


Casuslar köprüsü olarak adlandırılan, Berlin’deki köprüde Powers Rus Casusu Rudolf Adel takma adlı ajanla takas edilir. Ülkesinde bir kahraman olarak karşılanacağını düşünürken aylarca süren sorgu ve baskılarla karşılaşır. Suçu, intihar etmeyerek Amerikayı küçük düşürdüğü ve bilgi verdiği iddialarıdır. İşten atılır. Bir müddet işsiz kalan Powers mesleği olan pilotluğa döner. 1965 yılında bir oğlu dünyaya gelir. Aynı adı koyarlar. Powers Jr., Speilberg’in babası için çevirdiği o filmde ufak bir rolde gözükür. Babasının adına bir de ‘soğuk savaş’ müzesi açar.
Artık bu tür casuslar geçmişte kaldı. Şimdi uydular var. Yani varsa uydun ve teknolojin, kimseye bağlı olmazsın, diyerek bitirelim.
M. Meran Pakel
Karşıyaka, 1.08.2019