

Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz kişinin adı, Robert James Waller. ABD Kuzey İowa Üniversitesinde 1990 lı yıllarda Profesördü ama biz onu ancak yazdığı bir kitabın filme çekilmesinden sonra tanıdık. Öbür resimde gördüğünüz, muzip bakışlı kadın ise Suzanna adında bir İtalyan. İnternetin olmadığı o yıllarda birbirinden habersiz kitap yazdılar, önce 1992 yılında Robert’in kitabı yayınlandı. En çok Satanlar listesinin başına gelince, kitaptan etkilenen Clint Eastwood, kendi yönetmenliğinde filme çekti. 1994 yılında ülkemizde gösterime girdi. Türkçe adı orijinal adından daha sansasyonel ve etkileyici olması için değiştirilmişti, ben gerçek adını kullanmayı yeğliyorum. ‘The Bridges of the Madison Country’


Aynı yıl, Suzanna bütün Avrupa’yı etkileyen romanını yayınladı. ‘va’dove ti porta il cuore’. Türkçemize ‘Yüreğinin götürdüğü yere git’ adıyla çevrildi. Suzanna Tamaro ve Robert Waller ile böyle tanıştık.

Hayatımızda, her zaman bir yol ayrımı olmuştur. Romanlarda ve filmlerde, birçok sefer işlendi ama hep kafamızda ‘Acaba öyle yapsaydım..?’ sorusu duruyor belki de.
Bu soruya belki bir cevap olabilir diye Amerikalı şair Robert Frost’un ‘The Road not Taken’ şiirini aşağıya alıyorum
Two roads diverged in a yellow wood,
And sorry I could not travel both
And be one traveler, long I stood
And looked down one as far as I could
To where it bent in the undergrowth;
Then took the other, as just as fair,
And having perhaps the better claim,
Because it was grassy and wanted wear;
Though as for that the passing there
Had worn them really about the same,
And both that morning equally lay
In leaves no step had trodden black.
Oh, I kept the first for another day!
Yet knowing how way leads on to way,
I doubted if I should ever come back.
I shall be telling this with a sigh
Somewhere ages and ages hence:
Two roads diverged in a wood, and I—
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference.
( İnternette Türkçe çevirileri bulunuyor ama üzülerek söylemem gerekirse esas anlam kaybolmuş ve başka bir şiire dönüşmüş- mp )
Ben sadece son üç satırını üç kuruşluk İngilizcemle sizlere çevirerek yazımı sonlandırıyorum.
‘Sarı ormanın içinde ikiye ayrıldı yol, ve ben-
Ben az gidilen yolu seçtim,
Ve bütün farklılığı işte bu yarattı.’

M. Meran Pakel
Dalyan, 14.02.2021