Tarihi Roman yazarı olarak tanıdığımız Abdullah Ziya Kozanoğlu İstanbul Teknik Üniversitesinde babamın sınıf arkadaşıydı. Bab-ı ali yani, bütün yazar çizerlerin toplandığı Vilayet yokuşu, basımevleri, yayınevleri, matbaa ve mücellitleri ile kısaca şehrin kalbi gibiydi. İyi kötü biraz çizim ve resim beceriniz varsa burada iş bulabilirdiniz. Abdullah Ziya hem okuyor hem de Türkiye Yayınevinde çalışıyordu. Yayınevinin çocuk dergisinde yayınlanmak üzere bir resim getirmişti. Resimde bozkırda at süren iki atlı vardı. Yayınevinin sahibi Tahsin Demiray çok beğendi. “Bunu kapak resmi yapalım” dedi. “İyi bunu basalım ama dergide bununla ilgili bir yazı olsun. Sen bir şeyler yaz” diye de ekledi..
Abdullah Ziya ilk romanı “Kızıl Tuğ” hikâyesini böyle anlatır. Bir çırpıda yazmıştır kahramanı Otsukarcı’nın romanını. Çocukluğumda ben de bir solukta okumuştum. Romanın çok tutulması şaşırtıcı değildir. Sade bir Türkçeyle yazılmıştır, sürükleyicidir. Artık Abdullah Ziya bir dizi roman yazmak üzere yeni bir yola girmiştir. Bütün bu anlattıklarımla Suat Yalaz’ın ne alakası var derseniz, o günlerde henüz yirmili yaşlarda olan Yalaz, hem Güzel Sanatlar Akademisinde okumakta hem de Akbaba dergisinde karikatür çizmektedir. Kozanoğlu’nun kitaplarının sıkıcı olmaması için aralara tam sayfa konuyla alakalı resimler eklenirdi, işte bu resimlerin büyük çoğunluğu Suat Yalaz’ın çizimleridir, daha sonra kendi özgün karakteri Karaoğlan resimli romanlarının ilk kıvılcımıdır. Pek bilinmeyen karikatüristliğini hatırlatmak için 21 yaşında Akbaba da çizdiği çizimlerden bazılarını sizlere sunuyorum. Halen 87 yaşında olan Suat Yalaz’a sağlıklı uzun ömür dileklerimle sonlandırıyorum.
07.02.2019-Dalyan
3 KURUŞ 