Bizleri Etkileyen ‘Çığlık’

Yukarıdaki resim, Norveçli ressam Edvard Munch’un ünlü ‘çığlık’ resmi. 2012 yılının Mayıs ayında müzayedede 119.9 milyon dolarla en pahalı resimler arasına girdi. Oslo’da müze haline getirilen evini gezerken şaşkınlığım daha da arttı, neden derseniz, ‘çığlık’ tek değildi, bir çok versiyonunu yapmıştı. Bugünkü yazımızdaki çığlık bu çığlık değil, sizi yine biraz geçmişe götüreceğim. 1950’li yıllarda, Ankara Bahçelievler’de, aşağıda bugünkü haliyle resimlerini koyduğum iki binanın en üst katları açık hava sinemasıydı.

Yedinci Cadde üzerinde karşılıklı olan bu iki sinemadan birinin adı ‘Mehtap’ sinemasıydı. O günlerdeki halini çizmeye çalıştım.

İşte bizi etkileyen o çığlığı ilk defa bu açık hava sinemasında duyduk. Bir tek ‘a’ harfinden oluşan o çığlık çeşitli tonlarla bazen yükselerek bazen de azalarak en az iki dakika duyuluyordu. Çıplak, üzerinde sadece kenarı yırtık bir mayosu olan, adaleli adamdan çıkıyordu bu ses, adı ‘Tarzan’dı.

Tarzan romanlarının yazarı olan Edgar Rice Burroughs’un, hemen hemen yapmadığı hiç bir iş kalmadı, altın aramacılığı, madencilik, demiryolunda ofiste çalışma… 1911 yılına gelindiğinde, kendisi 36 yaşındadır, gençlik aşkı Emma ile evlidir, bir kızı ve bir oğlu vardır, ne iş yaptığını sorarsanız, kalem açacağı yani kalemtraş satıcısıdır, ev ev dolaşarak. Boş zamanlarında dergilerdeki kurmaca yazıları okur ve bir gün kararını verir. “Benim gibi bir çok insan böyle yazıları okuyorsa ben bundan daha iyi yazarım” der ve yazmaya koyulur. Yarattığı karakter çabuk tutulur, sessiz sinema zamanlarıdır, filmlerde görülmeye başlar ormanların kralı Tarzan. Uzatmayalım, kızı Joan, Tarzan rolünü oynayan James Pierce ile evlenir. Filmlerde gördüğünüz ‘Jane’ ortaya çıkar. İkisinin bir arada bir resmini aşağıya alıyorum.

Kimler oynamadı ki Tarzan rolünü, Herman Brix, Jock Mahoney, Johnny Weissmüller, ve bizim bildiğimiz Lex Barker.

Edgar’ın üçüncü çocuğu olan John büyümüş ve ressam olmuştur, bir çok kitabının kapağında da onun çizimleri yer alacaktır. Tarzan filmlerinin unutulmazı ‘Çita’ yı atlamayalım. Aşağıya Weissmüller ile çekilmiş bir fotoğrafını ekliyorum.

Hayatı ayrı bir yazıyı dolduracak olan Weissmüller’in oğlu sonradan bir kitap yazdı. ‘Babam Tarzan’ adıyla, şimdi anlatacaklarım o kitaptan alınmıştır.

…Küba’da 1958 yılında, yeşil çimlerin üzerinde Johnny ve arkadaşları golf oynamaktadırlar. Golf kulübünün içinde birden askeri araçlar ve içinde sakallı, silahlı adamlar belirir, bunlar ihtilalcidir. Silahlarını doğrulturlar, her Amerikalı onlar için bir düşmandır. Weissmüller ne kadar uğraştıysa onlarla anlaşamaz. Gömleğini çıkarır ve o meşhur çığlığını atar. Askerler şaşırır, bağrışmaya başlarlar “Es Tarzan..es Tarzan..de la Jungla.” Silahları bırakır, eski bir dostu görmüş gibi sarılırlar. O ve arkadaşlarını misafir ederler…

Edgar Rice Burroughs, kalemtraş satıcısı, yazmaya başladıktan sonra geride 80 macera kitabı, 27 Tarzan filmi ve iki milyon dolar gibi bir servet bıraktı. O, omuzunda, Çita değil bir papağanla dolaşırdı.

Para kazanınca California’da yerleştiği yerin adı neydi derseniz, Tarzana… Acaba burayı daha önce duymuş olabilir mi, Tarzan adını seçerken bilmiyoruz… Tek bildiğim, geçmişte, çocukluğumuzda, ne zaman Tarzan filmi seyretsek bizim 20. sokak, çocukların aşağıdan yukarı “Aaaaaaa…aaaa..aaa..” çığlıkları ile inlerdi.

M. Meran Pakel

Dalyan, 22.08.2019

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s