
Yukarıdaki fotoğraf ülkemizden. Kar fırtınası altında çalışan sondaj işçileri. Çekildiği yer yine ‘Uzunyayla’ Kış şartlarında çalışan bu işçilerin birçoğu Lise mezunu genç çocuklardı.
En büyük keyif benim için, birlikte çalıştığımız günlerde, akşam yemeklerinden sonra bu gençlerle konuşmak, sohbet etmekti, aramızda tam bir arkadaşlık bağı vardı. Gecenin parlak olduğu bir akşamda, ‘Ay’ üzerine konuşmaya başladık. Ben dayanamadım sordum, ‘Neden ayın arka yüzünü göremiyoruz?’ Çocuklar Lise mezunu hatta üniversiteye hazırlananlar var. ‘Ay ve dünya döndüğü için bizim taraf karanlıkta kalıyor, ondan’ diye cevapladılar. Oturduğumuz masadan bir elma ve bir portakalı aldım,’Bakın ay dönüyor dünya da dönüyor ama biz göremesek bile Avustralya görür’ dedim. Çok şaşırdılar. Bize ilkokulda tüm okullara dağıtılan aşağıda kabaca çizdiğim düzenek sonucunda, yanlış bir bilgi üzerine kurulan sistem yüzünden yıllarımız boşa geçmişti.

Oyuncak gibi okulda oynadığımız dünya ve karşısında dönen ‘bizim sevimli Ayımız’ hep bu şekilde yer etmişti kafamızda. Oysa onu imal ettirenler yaptıkları bu yanılgının belki de farkında bile değildiler. Doğru imalat aşağıdaki şekilde olmalıydı, sadece döndüğü teli dünyaya dik olarak bükebilselerdi, hepimiz ayın karanlık yüzünü çok kolay öğrenebilecektik.

O hafta sonu tatilden dönen çocuklardan birisi yanıma geldi, Adana’da Üniversite’ye hazırlık kurslarına gidiyordu. ‘Sizin sorduğunuz soruyu kurs öğretmenimize sordum, ben bir düşüneyim dedi’
Ben bu üç kuruşluk bilgimi her hangi bir yerde okuyarak değil, sadece mantığım ve düşüncemle buldum. Şimdi bu konuyu konuştuktan sonra, 1960 sonlarına doğru kurulan ünlü ‘Pink Floyd’un ‘Dark side of the Moon’ ( 1973 ) bestesini hatırlamamak elde değil, tamamı öğrenci olan bu gençlerin fotoğrafıyla yazımızı bitirelim.

M. Meran Pakel
Dalyan, 26.10.2020