Bir gemi, Bir Kaptan ve Bir Devrimci

Yukarıda resmini gördüğünüz gemi 1906 yılında yapılmış bir Hollanda gemisi. Uzun yıllar Avrupalı tüccarları Uzak Doğuya, Endonezya’ya kadar taşımış. Devrinin en lüks gemilerinden birisi olan bu gemi 1928 yılında yirmi iki yaşında iken genç Türkiye Cumhuriyeti tarafından benzeri üç gemi ile birlikte satın alınmış. Görkemli salonları, şık kamaraları ve çok güzel yemek salonları olan bu buharlı gemiye, İstanbul’da doğmuş Mehmet Sait ‘Seyr-i Sefain’ ( Deniz Yolları İşletmesi ) tarafından kaptan olarak atanır.

Kaptan Mehmet Sait Bey

Gemi test seferlerinden sonra 1928 yılının sonbaharında İstanbul’dan hareket eder.  Güvertede Boğazı seyreden çok özel bir de yolcusu vardır. Dokuz sene önce küçücük bir gemiyle, öğleden sonra ayrılmıştır İstanbul’dan. Şimdi, günlerden 14 Eylül ve sonbahar öğleden sonrasıdır. Evet, bu ‘Özel’ yolcu Gazi Mustafa Kemal’dir.

Yolculuğun, özellikle Karadeniz kıyılarına olmasını kendisi mi istemiştir, bilmiyoruz. Dokuz sene önce yaptığı deniz yolculuğunda olduğu gibi yine düşüncelidir. Bu sefer kafasında yeni Cumhuriyet ve ‘Devrimler’ vardır.

Yolculuğun sonunda Kaptan Mehmet Sait’in uzattığı ‘Özel Deftere’  aşağıdaki yazıyı yazar.

 “İzmir vapuru ile Bahr-i Siyah (Karadeniz) seyahatinde vapurun mükemmeliyeti ve kumanda heyeti ile efradının vazife hususunda gösterdikleri liyakatten dolayı kumanda heyeti ve seyr-i Sefain müdüriyetine teşekkür ve tahsin eylerim” 

Yazıyı bitirip defteri uzattığında Kaptan şaşkınlıkla bakar, yazı Osmanlıca yerine Latin harfleri ile yazılmıştır.

Yeni Türkçe ile uğraşan büyük Önder bir buçuk ay sonra yapacağı devrimin ilk yazısını işte 18 Eylül günü bu deftere yazmıştır. Bu deftere ne oldu derseniz. Uzun yıllar ‘Denizyolları Genel Müdürünün’ odasında kaldı, daha sonra Deniz Müzesine teslim edildi.

Büyük Önder’in İzmir diye adlandırdığı gemiye Ege adı verildi. Bir resmini aşağıya alıyorum. 1930 ve 40 lı yılların dillere destan gemisi olarak anılarda kaldı, unutmadan ekleyelim bu gemi Büyük Önderin en çok seyahat ettiği gemi olarak tarihe geçti.

Kaptan Mehmet Sait beyi sorarsanız o Atasının yanından ayrılmadı, önce Ertuğrul yatında, daha sonra Savarona’da onun Kaptanı oldu. Soyadı kanunu çıkınca da özdeşleştiği geminin adını aldı, Mehmet Sait Özege oldu.

Denizyolları’da, Kurtuluş Savaşına İstanbul’dan elinden geldiğince destek olan bu kaptanını unutmadı, 1977 yılında en büyük Ro-Ro gemilerinden birine onun adını verdi. Kaptan Sait Özege.

M.  Meran  Pakel

Dalyan, 15.01.2021

01/21

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s