
Amerikan Film tarihinin ‘Klasik’ eserleri sıralamasında ‘Kazablanka’ ilk on arasında yer alıyor. Bu nedenle ‘Kültür Değeri’ kabul edilerek Kongre Kütüphanesinin arşivine alınmış. Bugün, bu filmin en önemli sahnesi kabul edilen piyanist Sam’in ( Dooley Wilson ) İlsa ( İngrid Bergman) ın zorlaması ile tekrar çaldığı ve söylediği ‘As Times Goes By’ üzerine yazmak istiyorum.
‘As Times Goes By’ şarkının sözleri ve müziklerini aynı kişi yazmış, Herman Hupfeld. 1931 yılında Broadway’de sahneye konan bir oyunda ilk defa duyulmuş. Herman bu şarkının sözlerini yazdığında devir, Einstein’in ‘İzafiyet Teorisini’ yayınladığı seneler bu yüzden liriklerde bir ‘Prelud’ var.
This day and age we’re living in
gives cause for apprehension,
With speed and new invention,
and things like third dimension.
Yet, we get a trifle weary,
with Mr. Einstein’s the’ry,
So we must get down to earth,
at times, relax relieve the tension.
No matter what the progress,
or what may yet be proved,
The simple facts of life are such
they cannot be removed
Bu giriş kısmı film müziği yapılırken tamamen çıkarıldı. Şimdi gelelim bu şarkının film hikâyesine:
1938 yazında Amerikalı genç bir çift Viyana’ya gelirler. Murray Burnett adındaki bu adam yirmi sekiz yaşında bir Lise öğretmenidir. Seyahatlerinin nedeni, kışın aldıkları mektupta yakınlarının ‘Kaçakçılık’ nedeniyle sorgulandıkları bilgisidir. Ancak okul tatile girince gelebilmişlerdir. Yahudi asıllı yakınları Almanya’dan para ve değerli eşyalarını dışarıya kaçırmakla suçlanmaktadırlar. Eşiyle birlikte bir müddet Viyana’da kalırlar ve sonra Fransa’nın Akdeniz sahilinde küçük bir kasabasını ziyaret ederler ve sonra Londra üzerinden ülkelerine dönerler. Murray bu gezi sırasında Fransa’da gittikleri ‘Kafe-Bar’dan etkilenerek bir oyun yazmaya karar verir. Cafe-bar’ın adı ‘Rick’s Cafe Americain’dir. Sahne oyununu kalem arkadaşı Joan Alison’la birlikte yazarlar, ‘Herkes Rick’in yerine gider’ adını verdikleri bu oyuna tiyatro sahipleri ilgilenmeyince, hiç oynanmadan bir kenarda kalır.
1941 yılında Amerika savaşa girince, Amerikan halkına neler olduğunu anlatabilmek için film yapılabilecek eserler aranmaya başlanır. Joan ve Murray’in hiç oynanmamış eserine 2.5 Milyon TL ödenir. ( Bu güne kadar bu rekor başka yazarlar tarafından kırılamadı ) Eser Epstein kardeşler tarafından adı değiştirlerek sinemaya uyarlanır. Artık adı ‘Casablanca’ olmuştur.

Bu uzun anlatımdam sonra tekrar gelelim şarkımıza. ‘As Time Goes By’ Murray’in en favori şarkısıdır ve bu yüzden oyuna almıştır.
Filmin çekimi 1942 yılında tamamlanır ancak filmin müziklerini yapan Max Steiner mutlu değildir. Yapımcı ve yönetmenler,Hal B. Wallis ve Michael Curtiz’le konuşur ‘As Times Goes By’ ın filmden çıkarılmasını istemektedir. ‘Sene 1942 üzerinden on sene geçmiş popüler olmayan bir parça bu filme uymuyor’ iddiasındadır. İkna eder Sam’in söylediği sahne yeniden çekilecektir. İngrid Bergman’a telgraf çekilir.
Acele gel. Sadece tek bir sahne için..
Bergman’ın telgrafı gecikmez. ‘Gelemem. Saçlarımı kestirdim. Stop’ İngrid ‘Çanlar kimin için Çalıyor’ filminde Maria’yı oynamaktadır ve bildiğiniz gibi Maria’nın saçları neredeyse dipten kesilmiştir.
İşte bugün sadece o sahnesi ile hatırladığımız filmi böyle bir tesadüfe borçluyuz.
Yazımızı filmden bir fotoğrafla bitiriyorum.

İngrid bergman’a hayran olduğum bu filmi anılarım arasından çıkarıp hatırlattığınız için teşekkürler
LikeLike