
Geçtiğimiz Haziran ayının son günlerinde Sevgili arkadaşım Özcan Yaykın’la Ankara Garında trenden indik. Ondan ayrıldıktan sonra hemen Gardan ayrılmak istemedim. Peronda yürürken bir çok olayın yaşandığı bu eşsiz mekân için hiçbir şey yazmadığımı hatırladım
Bugün biraz özel de olsa sizleri altmış sene öncesine götürmek istiyorum.
Bahçelievler Deneme Lisesi benim okulum. Günümüzden atmış sene önce adı Ankara’da bile yeni duyuluyor, Uğur Mumcu, Doğu Perinçek, Taner Berksoy, Önder Pekcan, Aydın Güven Gürkan yeni mezun olmuş Bahçelievler gençleri. Günümüzün değerli öğretim görevlileri daha okul sıralarında.
Aşağıya fotoğrafını aldığım kişi, Basri Gürkan. Dr Kemal Ateş ‘Neşter ve Madalya’ adlı kitabında onun yetiştirdiği Mithat Bayrak’ın nasıl şampiyon olduğunu anlatır.

Basri Bey, Kızılçullu Köy Enstitüsünden seçilerek Amerika’ya gönderilen tek Beden Eğitimi öğretmenidir. Yurda dönüşünde yeni görev yeri ‘Deneme Lisesi’ olmuştur.
Ankara Liseler arasında, rakiplerini yenerek Türkiye Finaline katılma hakkı kazanır onun öğrencileri. Finaller Adana’da oynanacaktır.

Fotoğrafta gördüğünüz, o yıllarda okulun Müdürlüğünü yapan Sevgili Refet Angın.
Sevinçle onun odasına giren Basri Gürkan, asık bir yüzle dışarı çıkar. Kendisini bekleyen şampiyon oyunculara üzülerek, ‘Ne söylediysem onu ikna edemedim çocuklar, üzgünüm finallere gidemiyoruz.’ Genç basketbolcuların sevinçleri yarım kalmıştır. Müdire Hanım, ‘Orası Adana Bar, Pavyonları ile ünlü onları göndermem’ diye tutturmuş, asla taviz vermiyordu. Sporcuların içinde ciddiliği ile bilinen, İzzet Metel, Osman Birsen, ‘Birlikte girelim yanına’ teklifini yaparlar. İçeri girerler topluca. Basri Gürkan’ın konuşmasına fırsat vermeden konuşmaya başlarlar, ‘Efendim biz Adana’ya gitmek istiyoruz. Ama bir şartımız var’ Sert bir şekilde cevaplar Müdire Hanım ‘Neymiş şartınız?’ ‘Siz de bizim başımızda olacaksınız’ Bir anda şaşırır, sessizce onlara bakar. İşte böyle başlar onların Adana yolculuğu.
Zorlukla çıktıkları bu yolculuktan Türkiye Şampiyonu olarak dönecektir genç basketbolcular.
Boş peronda yürürken, durdum. Atmış yıl önce tüm okul onları burada karşılamıştık. Başımızda Müdür Muavini Niyazi Elmacıoğlu olmak üzere, zaman geçmek bilmiyordu. Sonunda tren göründü, Cebeci istasyonunda durmuşlar lokomotifin önüne Bayrağımızı ve okul flamasını yerleştirmişlerdi. Biz okul Marşımızı söylerken onlar pencerelerde bize eşlik ediyorlardı. Önce Sevgili arkadaşlarım Timuçin Karzek ve İzzet Metel’i gördüm. Yıllar sonra Milli Takım kaptanlığını üstlenecek Kemal Erdenay ve diğerlerini.
Bu peronda yaşadığımız o mutluluğu bize yaşatan Sevgili arkadaşlarımıza teşekkür borçluyum.
O günlerden fotoğraflarla yazımızı sonlandıralım


Sağlıkla kalmanız dileklerimle.
M. Meran Pakel
Dalyan, 13.09.2022
260 ( 32/22 )
Kalemine sağlık Meran ağabey güzel bir yazıydı. Hakikaten biraz Ankara ve semtleri hakkında yazarsan seviniriz… Avrupa müzelerine, oralardaki yapılara biraz ara verelim mi? Saygılar, sevgiler Halil Tokel htokel@me.com
>
LikeLike