Doğu’dan Gelen Işık…

Yazımıza ‘Güneş’ istasyonunun günümüzdeki fotoğrafı ile başlamak istedim. İstasyonun arkasında, daha önce yazdığım, aştığımız dağ görülüyor. Alttaki fotoğraflar sarp dağlar arasındaki Bağıştaş istasyonunda Doğu Ekspresi beklerken.

Takvimler 1936 yılını gösterdiğinde , Göcentaş ve Bağıştaş durakları arasında Demir yolu güzergah ölçümlerini yapan, raycılardan önde giden ölçüm ekibi, büyük bir sorunla karşılaştı. Güzergaha yön verdikleri pusula artık yerinde duramıyor olduğu yerde dönüyordu. Mühendisler çok kuvvetli bir ‘Manyetik Alanın’ içine girdiklerini anlamışlardı. Uzatmayalım, MTA ( Maden Tetkik ve Arama) Enstitüsü kurulalı bir yıl olmuş, haber veriliyor, onlarda Sivas yöresinde Kömür aramakla görevli Almanya’dan ilk gelenlerden Dr V. Kovenko’ya haber veriyorlar, olaya bakması için. Kovenko Bağıştaş’a geliyor, esas uzmanlığı kömür üzerine, ‘Burada büyük bir Manyetit cevheri olması lazım’ diyor ve ekliyor, ‘Yöreyi bilen birini bulmamız gerek.’ Sora sora bir çobanı buluyorlar. ‘Yukarı dağlarda büyük bir maden var’ diye cevaplıyor çoban, ‘Düşün arkama, sizi götüreyim’ İki bin metreye yakın bir dağda Hititler zamanından kalma Demir Madenini, karlar içinde onları beklerken buluyorlar.

Bu anlattığım olay gerçektir ve Sevgili Mad. Y. Müh. Necat Yağız tarafından TDÇİ Hammaddeler Müdürlüğü Etüd Raporu olarak arşivlenmiştir. Madeni MTA değil, bir çoban bulmuştur. Bu çoban, isimsiz bir kahraman değil, adının Hüseyin olduğu aynı raporda belirtilmiştir.

Yöresini seven iki Demirağ kardeşin başlattığı proje değişikliği sonunda, ‘Ülkenizde yeterli demir cevheriniz yok, ithal etmek zorundasınız’ raporları veren yabancı uzmanların önerileriyle, denize yakın bir yerde kurulması planlanan, ilk Demir Çelik fabrikamız Karabük için bu maden Doğudan gelen bir ışık olmuştu.

Bu yazı dizisine başlamamın nedeni, bazı bilimsel makalelerde ısrarla söylenen ‘Maden bulunduğu için Divriği demiryolu yapılmıştır’ söylemine karşı üç kuruşluk bilgimizle açıklık getirmek içindi. Demiryoluna 1935 yılında başladı, madeni ise 36 da ‘Demirağ’ kardeşlerin sayesinde bulabildik.

Döküm teknolojisinde çağının ötesinde olan Osmanoğullarının, ünlü Şahi toplarını Divriği’nin demiri ile Kürenin bakırından döktükleri söylenir, ne yazık ki yazılı bir belgesi şu ana kadar ortaya çıkmadı.

Yazımızı Madenin olduğu dağın, güncel fotoğrafı ile sonlandıralım.

Benim çalıştığım yıllarda sadece üstte gördüğünüz dört beş basamak vardı, koca dağ ülkenin kalkınması için tüm cevherini vermiş ve vermeye de devam ediyor.

Son söz olarak bu demiryolu ile ilgili ekleyelim. 1 Kasım 1936 da açılan Çatinkaya istasyonundan ilk tren Divriği’ye vardığında takvimler 21 Kasım 1937 yi gösteriyordu, karda kışta bir yıl gibi kısa bir zamanda tüneller ve köprülerie, ülkemin en güzel Demiryolu tamamlanmıştı.

Sağlıkla kalmanız dileklerimle.                                                    

M.  Meran  Pakel

Dalyan, 20.09.2022

366  (38/22)  

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s