Dünyanın ‘Altıncı Büyük Köprüsü’ gerçekten ‘Bedava’ mı yapıldı?..

Fotoğraf, dünyanın sayılı büyük akarsularından birisi olan ‘Fırat Nehri’ne ait.  Bu nehir üzerine doğru dürüst ilk köprü ancak 1915 yılında Bağdat Demiryolu yapılırken Alman mühendisler tarafından yapılmış. Karkamış’da bulunan bu köprüden sadece trenler geçebiliyor. Yapıldığı dönemden iki fotoğrafını aşağıya alıyorum. (Yöre aynı zamanda arkeolojik olarak zenginmiş o yıllarda.)

Yayalar için yapılan ilk köprü ise 1927 yılında Fansızlar tarafından Suriye’de hizmete açılmış.

Deyrizor adını taşıyan bu güzel asma köprü ne yazık ki artık yok, son Suriye iç savaşında yıkılmış.

Bu kısa girişten sonra başlığımıza dönecek olursak, koca Osmanlı İmparatorluğunun Sinan gibi bir köprü üstadı varken Fırat ve Dicle üzerine hiçbir köprü yapmadığı gerçeğini araştırmacılara bırakarak, genç Cumhuriyetimize gelelim.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Fırat’ın en dar olduğu Kömürhan geçidine ahşap bir köprü yapılır, ancak ömrü uzun olmaz bunun üzerine güçlü ve sağlam bir köprü yapmak için ‘Radikal’ bir karar verir Genç Cumhuriyetin yöneticileri. Buraya Betonarme bir köprü yapılacaktır. Yalnız bir sorun vardır, ülkemizde bu işi üstlenecek deneyimli, daha önce bu işi yapmış bir firma yoktur. İhale sadece yabancı firmalar için açılır. Yapımına onay TBMM’den verilen kararla çıkılmıştır. Yerli mühendis ve firmalar ‘Biz de bu işi yaparız, bize de katılma hakkı verin’ diye ısrar etmişlerse de, bu işin şakası yoktur, koca Fırat ancak deneyimli, bilgili firmalarla geçilebilir, düşüncesi ile ‘Daha önce benzer işi yapmış olmak’ şartı tüm baskılara karşın kaldırılmaz.

İhaleyi bir İsveç firması kazanmış ve 5.7.1930 Tarihinde imzalar atılmıştır. İhalenin keşif bedeli 370 bin Türk Lirasıdır.

İsveçliler getirdikleri dünyaca ünlü çelikleri ile her iki yakada birer çelik kule kurmuş ve arasına çelik halatlarla bağlantı yaparak işe başlamışlardır. Aşağıya o günlerden elimizde kalan fotoğrafları alıyorum.

Demirli betonla yapılan muhteşem köprü iki sene gibi kısa bir zamanda tamamlanarak 1932 yılında, Büyük Önder’in verdiği isimle ‘İsmet İnönü’ köprüsü olarak açılmıştır.  Doğu Anadolu’nun altı büyük yerleşimi artık batıyla birleşmiştir.

İsveçli Firma Nidgvist-Helm’in eseri, yapıldığı yılda, Dünyanın kendi sınıfında orta açıklık olarak en büyük altıncı köprüsüydü. Ciddi birçok kaynak firmanın bu iş için ‘hiç para almadığını’ yani ‘Bedava’ yaptığını yazıyor. Konu araştırılmaya değer, bunu gençlere bırakıyorum. Benim kişisel görüşüm, ‘Evet, karşılıksız yapmış olabilirler, ancak buna karşılık ne istediler’ sorusunda.

Dünkü yazımda Guleman Krom Madeninin nasıl bulunduğunu yazmıştım. 1910lu yılların sonunda bulunan Guleman, Avrupa’nın en büyük krom yatağıydı. Krom stratejik bir madde, kaliteli çelik için olmaza olmaz. İsveç’in bu madene şiddetle ihtiyacı var, hızla silahlanan Almanya’nın isteklerini karşılaması için. Ne yazık ki Guleman’dan Batıya yol yok. Sizce İsveç, genç Cumhuriyetle yakınlaşıp, ‘Maden’ karşılığı yapış olabilir m,? Bu araştırma konusu..

Peki, bu köprüye ne oldu derseniz, Karakaya Barajı yapılınca sular altında kaldı. Yerine yapılan köprü bittiğinde eski köprünün yıkımı şartı getirilmişti, ancak yıkılmadı sular altında meraklı dalgıçlarla arkadaşlık ediyor. İkinci köprü de uzun ömürlü olmadı, şimdi yolunuz düşerse çok güzel bir köprüden geçeceksiniz Fıratı, Osmanlının yapmadığı, yüzlerce canı alan Fırat’ın üzerinde ‘Kömürhan Geçidinde’ genç Cumhuriyetin üç köprüsünün sonuncusu duruyor.

Güzel günler sizlerle olsun,

M.  Meran  Pakel

Dalyan, 02.12.2022 ( 276 / 48 )

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s