
Bugün oldukça ünlü bir adadan bahsetmek istiyorum. Yüz yirmi kilometre karelik alanı ile pek de büyük bir yer sayılmaz. 1722 yılında araştırma gemisi ile buraya gelen Hollandalı Jakop tarafından ilk defa Batı kayıtlarına geçmiş. Tam Paskalya öncesinde adaya demirledikleri için de adaya ‘Easter’ adını vermişler. Oysa adanın adı yerli halkın dilinde farklı, onlar Rapa Nui adını kullanıyorlar. Bazıları ise dünyanın bittiği yer olarak adlandırıyor, pek de yanlış sayılmaz, ada Güney Amerika kıtasından dörtbin kilometre, Tahiti adasından ise 3800 kilometre uzaklıkta, Güney Pasifikte, kaderi ile baş başa kalmış. Adayı önemli kılan buradaki dev heykeller.

Heykellerin boyları 1.80 ile beş metre arasında değişiyor. Heykeller çoğunlukla gömülü, daha doğrusu volkan tüfleri ile örtülmüş.

Ada volkanik bir ada bu nedenle tüm heykeller bazalttan işlenmiş. Arkeoloğlar yaşlarını MS. 1000 yıllarında tahmin ediyorlar.
Adanın yerli halkının en büyük gelir kaynağı, bu heykelleri görmek için dünyanın dört bir yanından Şili’ye gelen ve oradan dört saatlik yorucu bir yolculukla gelen turistler.
Bu heykellerin tek parça olmadıklarını sözlerimize eklemek zorundayız. Peki, şimdi acaba böyle büyük dev antik heykeller başka bir yerde var mı sorusunun cevabına.
Yolunuz Beyşehir’e düşerse, Fasıllar köyüne gidin. Orada dev bir Hitit heykeli göreceksiniz.

Bazalttan yapılmış bu dev heykel Easter adasındaki kardeşleri gibi uzanmış gökyüzüne doğru bakmaktadır. Boyu 4 metre seksen santim olarak kayıtlara geçmiş, tek parça olarak yapılmış ve o devrin en büyük anıtıdır.

İki aslanın arasındaki Hitit kralının üzülerek söylemek gerekirse ne sahibi ne de ziyaretçisi vardır. Yolunuzu ancak köylülere sorarak bulabilirsiniz.
M. Meran Pakel
Konya, 17.09.2021
208 (30/21)