
Hikayesini anlatacağın genç kadının resmini yukarıda gördünüz. Betsy Drake 1923 yılında çok zengin bir dedenin torunu olarak Paris’te doğdu. 1920 yılı yılbaşı günü görkemli bir baloyla açılan Şikago’daki ‘Draka Otel’ dedesinindi. Resmini aşağıya alıyorum.

Bu otelin hikayesini size bir başka yazımda anlatmak sözüyle, devam edelim. Ne var ki bu zenginlik uzun sürmedi, bütün Amerika’yı vuran 1929 krizi onları da beş parasız bıraktı. Bu, altı yaşındaki Betsy’nin Paris’teki yaşamının bitmesi demekti. Artık ailesi Amerika’ya dönmek zorundaydı, yanlarına yaşlı ninelerini de alarak aşağıda gördüğünüz transatlantiğe bindiler.

Betsy’nin ilk bindiği görkemli bu geminin adı ‘İ’le de France’ idi ve henüz üç yaşındaydı. Betsy’yi yeni dünyaya götüren bu muhteşem gemi, ileride küçük kızın hayatında önemli bir rol oynayacaktı. Betsy Amerika’da on iki okul değiştirdi, sonunda Harvard’tan mezun oldu. Uzatmayalım, film yapımcılarının ısrarına karşılık o tiyatro oyunculuğunu seçti. Londra’ya gitti. Orada oyununu izleyen seyirciler arasında, aşağıya resmini aldığım, o günlerin yakışıklı bir artisti de vardı.

Cary Grant ve Betsy, adına ne derseniz öyle olsun, aynı gemide karşılaştılar. Aşağıya resmini aldığım ikinci transatlantiğin adı ‘RMS Queen Mary’.

Bu ikili büyük bir aşk yaşadılar bu gemide ve kısa bir müddet sonra, 1949 yılının Noel gecesi, özel misafirlerin davetli olduğu sade bir törenle evlendiler. Bütün düğün masrafları, Amerika’nın en zenginlerinden olan, Cary’nin arkadaşı Howard Hughes tarafından karşılandı.

Artık Betsy, istemeden de olsa, sinema ve televizyon dünyasına girmiştir. 1956 yılında ise hayatını değiştiren üçüncü gemi ile karşılaşır. Cary Grant İspanya’da film çevirmektedir, onu ziyaret eder ve kısa bir müddet sonra Amerika’ya dönmek üzere aşağıya resmini aldığım o günlerin en ünlü transatlantiğine biner.


Bu görkemli geminin adı ‘Andrea Doria’ dır. Biz onun batışını, o zamanlar televizyon ve haber kaynakları bu kadar gelişmediği için, ancak daha sonra duyabildik. İki hafta sonra çıkan ‘Hayat’ dergisinden aldığım resmi aşağıya alıyorum.

Betsy kaza sırasında üst güvertededir, o, ilk filikaya binmek yerine diğerlerine yardım eder ve gemiyi en son terk eden filikalardan birine biner. Andrea Doria’nın yardım çağrısını alan otuz yaşındaki yaşlı bir gemi yolunu değiştirir ve kaza yerine ulaşır. Filikadan gemiye çıkan Betsy şaşkınlıkla bakar, o, bu gemiyi çok iyi tanımaktadır. Gemi onu Amerika’ya, yepyeni bir hayata taşıyan ‘İ’le France’ den başkası değildir.
Betsy’nin evliliğini bitiren de yine bir gemi hikayesidir. Kendi yazdığı ve birlikte oynamayı düşündüğü bir film vardır, ‘Houseboat’. Grant o sıralar bir başka filmde oynamaktadır, ve partneri Sophia Loren’dir.


Sophia ile Cary bu filmde yakınlaşırlar. Grant daha sonra çevireceği ‘Gemievim’ filminde Betsy yerine Sophia Loren’in oynamasını ister.

Bu gemili film birlikteliklerinin de sonu olur.
M. Meran Pakel
meranpakel@gmail.com
Dalyan, 03.10.2019