Salgın günlerinde yaratılan bir eserin hikayesi…

İtalya, Floransa’daki  ‘Piazza della Signoria’ fotoğrafı ile başlamak istedim bu günkü yazımıza oysa bu meydan anlatacağım hikâyenin sonu.  

Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız salgın ne ilk ne de son. Günümüzden yaklaşık yedi yüz öncesine götürmek istiyorum,  Anadolu’muz da Osmanoğulları daha küçücük bir beylik iken, önce İstanbul daha sonra bütün Avrupa salgınla karşılaştı. Kırım’dan kalkan Cenevizli ticaret gemileri ile taşınmıştı tüm kıtaya.  Gemideki farelerin üzerinde yaşayan pirelerle bulaşıyordu, adına ‘Kara Ölüm’ dedikleri ‘Veba’, yedi sene süren büyük kıtlık sonrasında, yaşanan en büyük felaket olarak kayıtlara geçti. Sadece Avrupa kıtasının yarıdan fazlası hayatını kaybetti.  

Bu karamsar girişten sonra geçelim hikâyemize, salgından kaçan yedi kadın ve üç erkek, Floransa yakınlarında terk edilmiş bir villaya sığınırlar. Burada vakit geçirmek için, birbirlerine hikâye anlatmak üzere anlaşırlar.  Her gün herkes bir hikaye anlatacaktır, sadece hafta sonları ve bayramlarda bu anlatıma ara verilecektir. İki hafta sonunda on gün boyunca anlatılan yüz hikâye yazarımızın esin kaynağı olur ve üç senelik bir çalışma (1349-1352) sonunda ortaya ‘Decameron’ ( On gün ) çıkar. Kitabın yazarı Giovanni Boccaccıo salgını yaşamış, sonunda eserini ortaya çıkarmıştır. 

Rönesans dönemi öncesi özgür düşüncenin bir aktarımı olarak kabul edildi taş baskı olarak yayınlandığı o yıllarda. Decameron’un özgürlüğü 1494 yılında Floransa’nın başına Girolamo adında bir keşişin geçmesiyle değişti. Sapkınlık derecesinde koyu bir dindar olan Girolamo kadınların süslenme araçları dâhil bütün objelerin toplatılıp yakılmasını emreder.  Tövbe Salısı olarak Hiristiyanlıkta adlandırılan kutsal günde, 7 Şubat 1497 günü insanları günaha sokacak bütün her şeyin yakılması emrini verir Girolamo Savonarola.  Başta aynalar olmak üzere tüm parfüm ve kozmetik dahil, özel elbiseler, oyun kartları, bütün müzik aletleri ateşe atılır, devrin ressamı Boticelli’nin eserleri de bunlar arasındadır ve tabii ki ‘Dekameron’. Girolamo’nun lanetlediği eşyaların dumanı Floransa Meydanından göğe yükselir.

Sanat bitmiş sadece katı kurallar vardır Floransa’da, Dominikan mezhebine bağlı keşiş, hızını alamaz bu sefer din adamlarının yozlaştığını, ahlakı onların bozduğunu iddia eder. Medici ailesine kadar uzanan şikâyetler sonunda yargılanır ve iki rahip arkadaşı ile en üstte gördüğünüz meydanda önce asılır, sonrasında yakılarak cezalandırılır.

Olayın yerini gösteren o günlere ait anonim resim

Bu olayın olduğu yerde, yolunuz düşerse aşağıda fotoğrafını gördüğünüz bir yazı vardır.

Özgürce anlatılan, kimi trajik, bazısı komik, çoğu ise erotik olan bu hikâyeler ülkemizde önce Çağlayan Yayınevi, daha sonra farklı basımevleri tarafından beş kez basıldı.

Giovanni Boccaccio nun bir heykeli olayların geçtiği Floransa’da  Ufitsi de sergileniyor.

Yazarın hikâyeleri birçok ressama esin kaynağı oldu. Bazılarını aşağıya alıyorum

Sandro Boticellinin tablosu
Rockwell Kent’in aynı sahne için tasarımı

İngilizce özgün ilk baskısı on yedinci yüzyılda Londra’da basıldı, aşağıya aldığım 1949 New York  baskısının illüstrasyonları ile yazımı bitiriyorum.

Bu arada eseri Passoli’nin sinemaya uyarladığı notunu da eklemekte yarar var.

Sağlıklı ve yasaksız günler dileklerimle,

M.  Meran  Pakel

Dalyan, 03.06.2022

249  ( 21/22 )

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s