Bu Hanım’ı Tanıyor musunuz?

Yukarıda gördüğünüz hanım Türkiye’nin yetiştirdiği ilk kadın kimyacımız. Yeni kurulan gencecik Cumhuriyet’in, bilgiye ve öğrenime aç, pırıltılı kızlarından biri. İsterseniz onu kendi sözleriyle tanıyalım. 1987 yılında, Sn. Ali Alpar’ın yaptığı görüşmelerin kayıtlarına dayanarak hazırlanan ve Tübitak Bilim ve Teknik Dergisinin 333. sayısında yayınlanan yazıdan aynen alıyorum.

“Doksan yıllık ömrümü özetlerken, satır aralarında işgali, Kurtuluş Savaşı’nı, bizim kuşağımızın bağımsızlık tutkusunu ve bilime inancını yazdım. Ben yaşamımı kendi ellerimle kurdum, kendime güvenimi her güçlükte pekiştirdim. Zor günlerim oldu, şiirlere sığındım, ‘Bir Kadın Sesi’ size ulaşırsa, nakış gibi işlediğim gençliğimi kendinizinki ile karşılaştırın. O zaman belki bizleri daha iyi anlarsınız. Biliyorum, dünyanız benim gibilerin dünyasına yabancı, çoğunuz dört yıl aynı ayakkabı ile gezmemiştir, aranızda kendi elbiselerini diken herhalde yoktur. Gençliğimiz bir çok şeyden yoksun geçti bizim. ‘Bizim’ yani Cumhuriyet çocuklarının… Ama gene de Sorbonne’da doktora yapan ilk Türk kadını ben oldum. Üstelik Paris’te bir yandan okurken, bir yandan da çocuklarımı büyütüyordum…” Böyle devam ediyor bu bilge kadın ve neden kimyayı seçtiğini anlatıyor. “..fen derslerinde kanunlarda olsun, buluşlarda olsun hep yabancı isimler görmek beni kahrediyordu, Fen alanında bir tek Türk ismi görememenin ezikliğini, bu dalda başarılı olursam giderebilirim sanıyordum..Çocukluk işte..”

Hayır! sevgili güzel insan… “çocukluk işte” diye tevazu gösteren bu eğitmen, dünyaya adı unutulmayacak iki de değerli evlat yetiştirdi. Biri kız, biri erkek. Doğa ve Feza. Artık bu güzel kadının adını size söyleyebilirim. Prof. Dr. Remziye Hisar..1966 ile 1971 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde benim Kimya öğretmenimdi. Biz ona “Babaanne” derdik.. O, hepimizin büyük annesiydi.

Yolunuz Ankara’ya düşerse, Altınpark’ın içinde bir bilim merkezi vardır. Bu bilim merkezi dünyanın sayılı bir bilim adamının adını taşır. Yıllarca NASA da çalışmış değerli Türk Fizikçimiz Feza Gürsey. evet Remziye Hanım’ın oğludur, sonunda bir Türk, adını bilim sayfalarına yazdırmıştır. Ama daha bitmedi, kızı Doğa, Uluslararası Psikoloji Derneğinin tek Türk üyesi, Psikiyatristidir.

Remziye Hisar ve oğlu Feza Gürsey

Feza bey, bir dönem Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde ders verdi. O dönem talebelerinden olan, benim lise arkadaşım Cemalettin Pala anlatıyor. “Ondan ders alan şanslı talebelerden biriydim. Görünmeyen bütün atom fiziğini bize sanki elimizle tutuyor gibi, o kadar canlı anlatırdı ki, ondan dinlediğinizde her şey basit ve kolay anlaşılıyor gibiydi.” Ve o dönem, ODTÜ, dünyanın birçok ülkesinden, sırf onun dersini izlemek için gelen bilim insanlarıyla dolmuştu.

Ben bu ülkeden, daha çok Remziye Hisar’ların çıkacağına ve yeni Feza ve Doğa’ların yetişeceğine inananlardanım.

M Meran Pakel

Dalyan, 08.04.2019

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s