Bu Caniyi Tanıyor musunuz ?

Yukarıda resmini gördüğünüz adamın adı Robert, 22 Nisan 1904’de New York’da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, işte bu doğan çocuğun ileride dünyanın en acımasız canisi olacağını kimse bilemezdi . Peki kim di bu adam..? Bunu cevaplamadan önce, onun doğumundan bir sene öncesine 1903 yılına, İsveç’e gidelim.

Başkent Stockholm’de, Bilimler Akademisinin tarihi binasının ödül salonunda kürsüdeki genç adam şunları söylüyordu:

“Şüphesiz ki, buluşumuz fizikte temel ilkeleri değiştirecektir. Ortaya çıkan bu büyük enerjinin kaynağı konusunda yeni kuramların ortaya atılması kaçınılmazdır.” Nobel ödül törenlerinin verildiği salonda toplanan seçkin insanların arasında eşi Marie ile göz göze geldi, hemen yanında Henrie oturuyordu, 1903 Nobel Fizik ödülü onlara verilmişti. Devam etti, “Buluşumuzun cani ellerde çok tehlikeli olabileceğini düşünebiliriz. Doğanın sırlarını çözmek insanlığın yararına mıdır? Acaba bu sırlardan yararlanabilecek kadar olgun muyuz ? Edindiğimiz bilgiler insanlık için zararlı olmayacak mı ?.. diye sormak hakkımızdır. Nobel’in kendi buluşları bu bakımdan örnek olarak alınabilir. Yüksek güçlü patlayıcılar insanlığa çok önemli işler başarma olanağı vermiştir. Ama aynı zamanda bunlar, halkları savaşa sürükleyen caniler elinde korkunç birer yok etme aracıdır. Ben Nobel gibi, yeni buluşların insanlığa kötülükten çok, iyilik getireceğine inananlardanım.” İşte bu konuşmayı yapan Pierre Curie’nin düşündüğünün tersine bir sene sonra en büyük cani dünyaya gelmişti.

Tekrar başa dönersek bu adam, ‘Manhattan Projesi’nin başına geçtiğinde henüz kırk yaşındaydı. Ve kendi liderliğinde yaptığı bomba 6 Ağustos’ta düştüğü yerde anında doksan bin insanın ölümüne neden oldu, bu rakam sonra ölenlerle 146 000 e çıkacaktı. Bu da yetmedi, üç gün sonra 9 Ağustos günü atılan bomba anında otuz dokuz bin insanın ölümüne ve daha sonra ölenlerle 80 000 e çıktı. Toplamda 226 000 hemcinsini yok eden bu adama “atom bombasının babası” dediler, olmaz olsun böyle babalar. Adını bile yazmak istemediğim bu adam, en büyük cani olarak tarihe geçti. Harvard mezunu fizikçi Oppenheimer olarak..

Ben 1773 yılında kurulan Teknik Üniversiteden 1971 yılında mezun oldum. Diplomamı almak için Rektörlük sekreterliğine gittim. Bana boş bir kağıt ve bir yazı uzattılar. “Diplomanı alabilmek için önce bu yazıyı kendi el yazınla yaz ve imzala” dediler. Verilen örnek yazıya baktım. “Mühendislik Yemini” yazıyordu. Öğrendiklerimi sadece bilim ve mühendisliğin dışında kötü niyetle kullanmayacağıma yemin ettim ve altını imzaladığım uzun yemin kağıdını uzattım. Diplomamı verdiler. Demek ki, Harvard’ta böyle bir gelenek yokmuş…

M Meran Pakel

Dalyan, 13.04.2019

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s