

Yukarıda gördüğünüz ‘Renkli Sinema’, Ankara Bahçelievler’in en güzel sinemasıydı, ömrü kısa oldu, bir yangınla kapandı. İşte bu sinemada ‘Alamo’ ismiyle tanıştığımda on üç veya on dört yaşındaydım, aşağıda afişini koyduğum film oynuyordu.

Daha Ülkemin topraklarını tanımadan bir anda Amerika’nın coğrafyasını tanımış ve kalelerini öğrenmiştik. 1930 ile 1970 arasında o kadar çok ‘Alamo’ filmi çevrilmiş ki şaşarsınız, yalnız bizde değil tüm ülkelerde vizyona girmiş, Japoncası da dahil. Bu afişlerden bazılarını alt alta alıyorum.






En üstteki afiş en yenisi, Ringo, yani Giuliano Gemma tarafından çevrileni. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, ayrıca Milli Kahtamanları Davy Crockett de Alamo Kalesine uğramadan geçmemiş. (Altta)

Resimli Roman olarak gençlerin beynine işlenmiş. Bizim o günlerde bir şeyden haberimiz yok, sadece seyrediyoruz. “Peki, neresi bu Alamo Kalesi?” diye sorarsanız., Güney Texas’ta, o zamanki Meksika sınırı yakınlarında, şimdi Amerikan toprağı. Kalenin, eski taş baskı resmini aşağıya alıyorum.

Üzerine bu kadar film yapılan kale taş ve balçık dolgu ile yapılmış… boyutunu görüyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri’nin, para ödeyerek Meksika hükumetinden koca eyaleti satın aldığında tarih 1916 idi. İki sene sonra Dünya Savaşı başladı. Savaş sonrası çıkan Meksika Milliyetçi akımlarını ‘Viva Zapata’ filminde seyrettik. Meksika’ya ve dünyaya bir mesaj vermek için seri olarak ‘Alamo’ filmleri yapıldı. heyecanla seyrettiğimiz tüm filmlerde Amerikalıların hayali kahramanlarının, ister istemez yanında olduk, çocuk olarak..
Hiç birimiz görsel sanatların bizi bu kadar etkileyeceğini bilmeden…
M. Meran Pakel
Dalyan, 03.07.2019