Af edersiniz, en güzel Postane nerede ?

Ülkemdeki çirkin yapıların arasına sıkışmış ufacık güzel bir bina gördüğümde seviniyorum, vahşi otların arasında kalmış bir çiçek gibi, ben ona bakıyorum, o bana bakıyor. Bu konuda serzenişte bulunmaya hakkımız da yok, ne ekersen onu, nasıl eğitim verirsen bunu bulursun. Yolunuz düşerse, İstanbul Sirkeci’deki Büyük Postane binasına biraz zaman ayırın, Vedad Tek bu güzel binanın mimarıdır. Cumhuriyetin Mimari akımının en güzel örneklerinden biridir.

Üstteki resim 1910’larda, bina ‘Posta Nezareti’ yani bakanlık binası olarak kullanıldığı zamanda, insanlar temiz giyimli, döküm lamba ve sebze taşıyan öküz arabası bile estetik. Aşağıdaki resim son yıllarda çekilmiş, araç kalabalığı içinde, insanlar nasıl görsün güzelliği. Tek uyum kaldırım döşemelerinde.

Giritli Sırrı Paşanın oğlu olan Vedad bey, Fransa’da Paris’te iyi bir eğitim aldı. Şans onu o devrin en iyi mimarlarından biri olan Constant Moyaux ile karşılaştırdı. Ellili yaşlarının ortalarında olan Constant, yirmili yaşlarındaki Vedad’ın artistik çizimlerini beğeniyordu. Biri ünlü, diğeri deneyimsiz iki mimarın tek anlaştıkları konu ‘Estetiksiz mimarlık’ olamazdı. Mimarlık bir sanat işiydi. 1897 yılında ülkesine döndü, çok geçmedi, sadece altı sene sonra, yukarıda gördüğünüz ‘Bakanlık Binasını’ hem çizdi hem yapılmasından sorumlu oldu. 1909 yılında bu görkemli bina hizmete açıldı. Tam yüz on sene geçti üzerinden. O çirkinlikler arasında bir çiçek demetidir benim için.

Bazen düşünüyorum, ‘hayatta karşılaştığımız nice insanlar kararlarımızı kim bilir ne kadar etkilemişlerdir’, ve diliyorum, bilgili insanların çıkıp gençleri yönlendirmesini…

M. Meran Pakel

Karşıyaka, 03.08.2019

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s