
Yukarıda resmini gördüğünüz bina 1890’larda yapıldı. Demek ki yaklaşık yüz otuz senelik bir bina. Mimarı bir İtalyan, adı Guglielmo Semprini. Pera yani Beyoğlu’nda o zaman yapılan bütün binalarda yapan mimarın adı bir taşa kazınırdı. Bu binanın ön yüzünde bunu görebilirsiniz.

Sahipleri L. Adamopoulos ve N. Aperghis İstanbul’a gelen Orient Ekspres’in zengin yolcuları için otel olarak yaptırmışlar. Haliç’e ve Tepebaşı parkına bakan bu otelin önünde çok güzel bir ‘Tiyatro binası’ da yapıldı. (O güzelim bina bir yangında kül oldu.) Bu otelden beş sene sonra Pera Palas açıldı. Bu iki güzel oteli Tokatlıyan oteli tamamladı. Semprini bu binayı yaptığında en olgun çağında ve ellili yaşındaydı. İstanbul’da geçerli lisan Fransızca olduğu için ismi de öyle yazılmıştır ‘Grand Hotel de Londres’. Güzel manzarası için ‘Belle Vue’ eklenmişti.

1930 yılına geldiğimizde otel üçüncü defa el değiştirir, yeni sahipleri D’Andrea ailesidir. İşte hikayemiz bu ailenin işletmesi sırasında yaşanmıştır.
Biliyorsunuz, Amerika ‘Great Depression’ dediğimiz büyük bir ekonomik kriz yaşamıştır.1929 yılında başlayan bu kriz yıllarca sürmüştür. 1934 yılında Amerika’dan kaçan bir banker, yanında tam 198 milyon dolarla önce Yunanistan’a, oradan İstanbul’a gelir. Büyük Londra Otelinin kapısından içeri valizi ile giren adam resepsiyona gelir. Günlük oda ücreti o günün parası ile beş liradır. Pazarlığa girişir, uzun süre kalacağını söyler, ve pazarlık sonucu ücreti yarıya indirir. Arka odalardan birine yerleşir. Peşindeki, o devrin en ünlü dedektiflik bürosu olan Pinkerton’lardan habersizdir. Otelde kaldığının altıncı gününde Polis oteli basar ve banker yakalanarak dedektiflere teslim edilir, odası aranır, hem de günlerce, değil milyon, bir dolar bile bulamazlar. Otelden fazla ayrılmayan bu adamın dolarlarının hala otelde saklı olduğuna inananlar çoğunluktadır. Yazımızı otelin içinden iki resimle bitiriyorum, belki de milyon dolarlar bir yerlerine saklanmış olabilir.


M. Meran Pakel
Dalyan, 13.08.2019
Bir gece kaldığım bu otel adeta bir müze idi.
Bir film dekorunun içinde yaşadığımı hissetmiştim.
Teşekkürler
LikeLiked by 1 person