Kod Adı: ‘Unabomber’

Bugün size anlatacağım kişi, ‘bir kitap okudu ve hayatı karardı’. Okuduğu kitap bir gün önce bahsettiğim Joseph Conrad’ın yukarıya resmini aldığım kitabıydı. Kitabı hiç yanından ayırmadı, neredeyse 442 sayfanın tamamını ezberlemişti. Kitabı Conrad 1900 yıllarının başında yazmaya başlamış ve ancak Eylül 1907’de yayınlanmıştı. Okumak isteyenler için konusu hakkında fazla bir bilgi vermek istemiyorum, sadece konusunun ‘anarşi’, ‘terörizm’ ve bombalarla ilgili olduğunu yazmakla yetineyim. Yüzyılın başında çıkan bu kitabı Conrad yine gerçek bir olay üzerine kaleme almıştı. 11 Eylül saldırıları sonrasında, neredeyse yüz sene sonra yeniden gündeme geldi. Neyse, biz esas konumuza devam edelim. aşağıya resmini aldığım kişi bu kitapla, yazıldıktan neredeyse altmış sene sonra tanıştığında, üniversitede öğretim üyesiydi.

Harvard Üniversitesini bitirdikten sonra Michigan Üniversitesinde Master ve Doktora yapmıştı. Matematik üzerine çalışmalarının dışında yazıları yayınlanmıştı. Kitabı okuduktan bir müddet sonra 1967 yılında aniden ders vermeyi ve okulu bıraktığında yirmi beş yaşındaydı. Parlak bir geleceği, verdiği kararla bitirmişti. Bir kulübe satın aldı, orada yaşamaya başladı. Kitap onun neden hayatı olmuştu derseniz, birincisi, kendisi de Conrad gibi Polonya asıllı idi. İkincisi, kendi adı ile Joseph’in ön adları aynıydı. ‘Theodore’. Fakat bunlardan daha önemlisi, kitaptaki anarşist profesörle kendini özdeşleştirmişti. Kitapta hiç bir zaman adı yazılmayan ‘Profesör’ bir bomba uzmanıydı. Mendilinin içinde bile her an patlamaya hazır patlayıcı ile dolaşıyordu.

Bizim yaşımızda olanlar hatırlar, Amerika Birleşik Devletleri’nde birden bire bombalı paketler ard arda gönderilmeye başladı. FBI bugüne kadar en zorlandığı ve en çok para harcayacağı araştırmaya böyle başladı. Mektupların tamamı daktilo ile yazılıyordu. Üzerinde hiç bir iz yoktu, bazen sadece bir şifre bırakılıyordu. Farklı yerlerden gönderdiği yazılarda önce kurbanını uyarıyordu… Theodor, aynı romandaki profesör gibi cebinde patlayıcı mektupla otobüslerde seyahat ediyor, alakasız bir yerden mektubu veya paketi gönderiyordu. Bütün mektupların altında imza olarak sadece büyük harflerle FC yazıyordu. Kitapta Profesör benzer şekilde FP harflerini kullanıyordu. Hedefinde hava yolu şirketleri ve teknolojiyi destekleyen öğretim görevlileri vardı. FBI çaresizdi. Bu mektuplar kaç sene sürdü derseniz, tam on yedi sene yakalanmadı Theodor. FBI, o zamanın ünlü kadın başsavcısı Janet Reno tarafından durmadan sıkıştırılıyordu.

Solda Al Gore, Bill Clinton ve başsavcı Janet Reno

Elinde hiç bir bulgu olmayan FBI uzmanlarının yazılarını çalışması ile bir profil çizmeye çalışmıştı.

FBI Tarafından dağıtılan ‘Unabomber’ çizimi

Üniversite ve hava yolu şirketlerini hedef aldığı için ona ‘Un-a-bomber’ kod adı verilmişti. Nasıl yakalandı derseniz. ‘Bir kitap yazdı yakayı ele verdi’ belki de en doğru anlatım olacaktır. Theodor veya kısa adıyla Ted, New York Times ve Washington Post gazetesine bir yazı yazarak kitabının gazetede yayınlanmasını istedi. Görüşmelerden sonra Başsavcı Janet Reno gazetelerin bunu basmasını ancak, kendi gönderdiği gibi orijinal daktilo yazısı ile. Janet zeki bir kadındı, birisinin onun yazı tarzını tanıyacağına inanıyordu. 1995 yılında yayınlandı, tefrika gibi 35000 kelimelik kitabı. Gerçekten de kim tanıdı derseniz, erkek kardeşinin karısı. ( Büyük bir ödül aldı mı bilmiyorum.) Lincoln, Montana’da elektriği, suyu olmayan aşağıda gördüğünüz kulübede Ted 3 nisan 1996 günü yakalandı.

Aşağıya önce Berkeley Üniversitesindeki Profesörlük günlerinden 1967 yılında çekilmiş bir resmini ve yakalandığı zamanki fotoğrafını ekliyorum.

Yazdığı ve yakalanmasına neden olan kitabın adı neydi derseniz.’Endüstri toplumu ve Geleceği’ Ted, bu toplumun, teknolojinin sonunda oyuncağı olacağına ve insanlıktan çıkacağına inanıyordu. Savunmasını üstlenen avukatları ‘çıldırdığı’ tezini savunmak istediklerinde onları reddetti. Aklının yerinde olduğunu söyledi, bunun sonucu cezası ömür boyu ve hiç bir koşulda indirilemez olarak tescil edildi. Şu an 77 yaşında hücresinde yine yazmaya devam ediyor. Hedefinde hiç bir zaman masum insanlar olmadı, insan genetiği ile ilgili Genetikçiler dışında Teknoloji öğretim görevlileri, doğayı katleden orman komisyon başkanları ve kargo uçakları vardı. Fikirleri bir çok sempatizanı olmasını sağlamıştı. Hatta 1996 seçimlerinde bir çok kişi aşağıdaki resimdeki gibi sokaklara dökülmüştü.

Kurbanlara tazminat olarak önce kulübesi satıldı. Yukarıda gördüğünüz tahta yığınına ne kadar ödendi derseniz, belki şaşıracaksınız, tam on beş milyon dolara satıldı. Şu an Washington’da bir müzede. Özel bomba çizimlerine el kondu, bunun dışında tüm özel yazıları yine yüksek bir bedelle satıldı, tabii içlerinde sayfaları iyice yıpranmış Conrad’ın kitabıyla birlikte.

Yazımı “aman ne olursunuz dikkatli olarak kitap okuyun” diyerek bitiriyorum.

M. Meran Pakel

Karşıyaka, 04.11.2019

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s