

Yukarıda gördüğünüz Washington’daki Lincoln Anıtının iç ve dış resimleri. Görkemli bir Dor Tapınağı şeklinde, otuz altı sütunlu olarak biçimlendirilmiş. Mimarı Amerika’nın ünlü Mimarlarından Henry Bacon, bu anıt dışında birçok tanınmış devlet binalarının da yaratıcısı. Bu çalışmaları sonunda, AIA ( Amerikan Arkeoloji Enstitüsü ) onu, Altın madalya ödülü ile onurlandıracaktır.
Henry 1866 yılında doğduğunda ondan on yaş büyük Francis adında bir ağabeyi vardı. İşte bugün bu iki kardeşin hikâyesini size anlatmak istiyorum. Francis Mimari tahsil etti ve iyi bir iç Mimar olarak iş hayatına atıldı. Kendi dizaynı mobilyalar ona ün kazandırdı. Yirmili yaşların başındaydı ve arkadaşı ile birlikte Avrupa seyahatine çıktılar. O günleri kendi çizimiyle aşağıya alıyorum.

Londra’da tüm paralarını birleştirip ‘Dorian’ adını verdikleri ufacık bir tekne aldılar, bununla Ege denizine kadar gitmeyi düşünüyordu bu iki maceraperest. ‘Dorian’la nehirlerden ve kanallardan geçerek Kara Denize geldiler, kıyıyı takip ederek İstanbul’a ve oradan Boğazları geçerek Çanakkaleye kadar gittiler. Sonunda Atina’da hedeflerine ulaştılar. Amerika’ya döndüğünde artık tek bir düşüncesi vardı, gördüğü bu ülkeye geri dönebilmek. Aynı yıllarda AIA ( Amerikan Arkeoloji Enstitüsü ) Assos Kazıları için Osmanlı Devletinden İzin almıştı. Hemen göreve talip oldu ve 1881 yılında yeniden ülkemize geldi.
Şimdi burada duralım, size bir başka binayı ve içinde yaşayanları tanıtmak istiyorum. Aşağıya aldığım fotoğraftaki bina artık yok. 1913 yılında büyük İzmir depreminde hasar gördü ve yıkıldı, nerede derseniz Çanakkale’nin içindeydi. Bina İngiltere konsolosluk binasıydı, büyük bir bahçe içindeydi, şimdi bahçesi Halk Parkı olarak kullanılıyor.

Konsolos Frederick Culvert bazı usülsüz işlerden dolayı buradan ayrılmış yerine kardeşi Frank tayin edilmişti. Frank aynı zamanda Amerikan Şirketlerinin işlerini de takip ediyor bir bakıma onların konsolosu gibi çalışıyordu. Bu görkemli binada, Frederick’in eşi ve yetişkin kızları da kalıyordu, bahçelerindeki tenis kortundan boş kalan zamanlarında atla şehir dışına Frank Culvert’in çiftliğine gitmek en büyük keyifleriydi.
Francis H. Bacon Assos’ta işe başladığında daha önce bir çalışma yapılmamıştı. Her kazı onlar için inanılmaz bir heyecan kaynağı oluyordu, bütün yaşadıklarını daha sonra ‘Assos Günlükleri’ adı altında yayınlayacaktı. Üç sene boyunca kazı alanını ünlü arkeologlar ziyaret etti, daha önce size anlattığım Alman arkeolog Koldewey uzunca bir zaman onunla birlikteydi.
Üç sene sonunda ülkemizden ayrıldı, bu arada kardeşi Henry Mimar olmuş ve iyi bir firmada çalışıyordu. Francis ona çalışmalarını ve fotoğrafları gösterdi mi bilmiyoruz, bildiğimiz onun bir bursla, Türkiye’ye geldiği, Çanakkale ve Assos’u gezdiği ve Culvert’in kızları ile Konsolosluk binasında tanıştığı..
Ağabeyi bir müddet iç mimarlığa devam etti. Yine dayanamadı 1904 yılında sevdiği Assos’a geri döndü. Gönlünü Culvert’in büyük kızı Alice’e kaptırmıştı ve ülkemizde evlendiler.
Çok geçmeden kardeşi Henry geldi ve o da Culvert’in küçük kızı Laura ile evlendi. Assos da gördüğü Dor tapınağından etkilendi mi bilmiyoruz ama Lincoln Anıtının yapımına 1915 yılında başladı ve tam yedi sene bu işle uğraştı, tüm mimari eserlerini görkemli heykellerle süsleyen usta Mimar Henry’nin eserlerini Amerika’da gezerken belki bunları hatırlarsınız diyerek bitirmek istiyorum. Peki, Francis H. Bacon ne oldu derseniz o ülkemize yerleşti ve eşiyle beraber ayrılmamak üzere bu topraklara gömüldü. Aile fotoğraflarını aşağıya alıyorum. Onun bize en büyük kazandırdığı eser, Assos’un ilk kazı öncesi tüm planlarını ve çizimlerini gösteren kitabıdır.

M. Meran Pakel
Dalyan, 29.07.2020
Teşekkürler,
Bu enteresan ve tarihin köşelerinde kalmış bilgileri bize ulaştırdığınız için
LikeLike