

Ülkemin insanları genellikle kuşları sevmezler, hatta bizim çocukluğumuzda yaygın olarak cebinde ‘sapan’ taşıyan çocuklar vardı. Günümüzde bu korkunç alışkanlık ortadan kalktı. Peki, ne oldu diye sorarsanız, bunun nedeni, televizyon, belgeseller mi? Yoksa daha içe kapanık, sokak oyunlarından uzak bir gençlik mi bilemem, bildiğim tek şey ‘Annelerin Değişen ‘ davranışı diyebilirim.
Bizim jenerasyon hep kuşlarla büyüdü, her yaptığımız yanlış hareket cezalandırılırdı. Biz ‘Kim söyledi bunu babama veya büyüklerimize’ diye sorduğumuzda alınan cevap aynıydı. ‘Kuşlar Söyledi..’ Doğaldır ki çocuk ufacık yaştan itibaren kuşlara karşı bir hınç, bir öfke ile büyürse, olacağı buydu. Anneler bu deyişi unuttu, kuşlar kurtuldu.
Yukarıya resmini aldığım kuşu, çoğumuz tanıyoruz, biz ona ‘YalıÇapkını’ adını vermişiz. Anadolu’nun sulak bütün yerlerinde ve özellikle deniz kenarlarında gördüğümüz bu güzel kuş dünyanın hemen her yerinde var. Bugün onun adının hikâyesini anlatmak istiyorum.
Eski evlerde, binalar yüksek duvarlarla çevrilir ve içeri girdiğinizde geniş bir avluya çıkarsınız. Çok da güzel bir ad bulmuş insanımız, bu mekana ‘Hayat’ adını vermişler, gerçekten de yaşam burada geçer. İşte bizim Mavi renkli güzel kuşumuzun önemli bir özelliği vardır. Havada belli bir zaman yerçekimine karşı koyar ve kıpırdamadan bir şeye tutunmadan sabit asılı kalır. Bunu avlarını şaşırtmak ve dikkatlerini dağıtmak için doğal olarak yaptığı söylenir.
Rivayet odur ki, avluda toplanıp sıcak yaz gününde rahat kıyafetlerle iş yapan genç kızlardan biri, hareketsiz Mavi kuşumuzu duvarın üstünden avluya bakarken görür. Avluyu gözleyen kuşun adı önce ‘çapkın’ a daha sonra ‘Çapkın kuşuna’ dönüşür. Sulak yerler ve deniz kenarlarında görüldükçe bugünkü adını alır.
Kuş sevgisi dediğimiz zaman ülkemizde bir yörenin de hakkını yemeyelim. Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse, böyle sıcak günlerin akşamüstü ve tam güneşin batımına yakın bir anda gökyüzü güvercinlerle dolar, düz damlı evlerin damlarından gökyüzüne yayılan, oynayan, takla atan kuşları seyretmek inanılmaz bir keyiftir.
Yazımızı, bizlere kuşlarımızı sevdirmek için zamanında kolleksiyonerler için hazırlanmış ‘Hazinenin’ gümüş para serisinin resimleriyle sonlandıralım.



M. Meran Pakel
Dalyan, 07.08.2020