

En üstte gördüğünüz görkemli bina Atina’da bulunuyor. Resim 1800 lü yılların sonunda çekilmiş, aradan yüz otuz sene geçmesine karşın aynı ihtişamıyla yerinde duruyor. Son halini de altındaki resimde görüyorsunuz.
Ülkemizde, Fethiye dolaylarının ünlü bir deyişi vardır, her türlü mal mülk için bu sözleri kullanırlar. “Onun hanı bunun hamamı hani bunun ilk sahibi..” İşte her şeyin gelip geçici olduğunun basit bir özeti. Bugün, bu binanın ilk sahiplerini size anlatmak istiyorum.
Yapıldığında Atina’nın güzel binalarından birisiydi. Eşi onu sevgili karısı Sophia için yaptırmıştı. Sophia Yunanlı, kendisi ise Alman ve aynı zamanda Amerikan vatandaşıydı. Evde yalnız oldukları her zamanda ona ‘Elleni’ diye hitab ediyor ve onun Anadolu’ya kaçırılan ‘Güzel Hellen’in bir örneği gibi görüyordu. Onun için Sophia çocukluk aşkı ve kurtarmaya uğraştığı Prensesten başkası değildi. Evet, bu bina, Truva kazısını yapan Heinrich Schlimann ve eşinin binasıydı. Birçok toplantıya Sophia, beraber bulduklarını iddia ettikleri alttaki resimde gördüğünüz altın takılarla gidiyordu. Schlimann önceleri bunun Helen’in takıları olduğunu iddia ettiyse de sonradan ‘Priamın hazineleri’ olarak tescil edilmesini sağlayacaktı. ( Bu takıların ülkemizde bulunup bulunmadığı da ayrı bir konudur ) Bunu tescil ettirmek için ülkemize yüklü bir ceza ( Bağış ) ödediğini de anımsatalım.

Schlimann Güzel Helen hayaliyle iki dünya savaşını da görmeden aramızdan 1890 yılının kışında ayrıldı. Sophia’nın hırslı bir kadın olduğunu tahmin ediyorum, Schlimann’ın en yakın arkadaşı olan ünlü bir Alman arkeoloğu Truva’yı kazması için ikna etti, kazılara bir müddet devam ettiler, düzenli kazılarla katlar ilk defa onun sayesinde ortaya çıktı.
Peki, bu takılara ne oldu derseniz. Önce kayboldu, sonra Berlin’de bir yer altı sığınağında bulundu ve ikinci büyük savaştan sonra Rusya’ya götürüldü, şimdi sessiz izleyicilerini süzüyor Puşkin Müzesinde. Ne ilk sahibi kaldı ne de son..

Binaya gelince şimdi ‘Eski Paralar’ Müzesi olarak devam ediyor. Yolunuz Atina’ya düşerse, bu binanın içinde haftanın belli günlerinde klasik müzik ve caz dinletileri de var, dolaşırken belki de iki eski sevgiliyi anımsarsınız diye düşündüm.

M. Meran Pakel
Dalyan, 09.08.2020