
Bugün sizlere yukarıya fotoğrafını aldığım kişiyi anlatmaya çalışacağım. İngiltere’de doğdu, hayatını özel ‘çatal-bıçak’ yapımı işleri ile uğraşan bir atölyede çalışarak kazanmaya başladı. Fakat bu iş ona iyi gelmedi, hastalandı, iki yılı aşkın bir tedaviden sonra ancak toparlanabildi. Bu hastalık onun dünyasını değiştirecek bir karar vermesinde önemli bir rol oynadı, artık sadece seveceği işi yapacaktı. Bu anlattıklarım 1850 li yılların hemen başında oluyor ve o yılların, yeni buluşu, fotoğraf makineleri. İlk fotoğrafın üzerinden sadece yirmi yıl geçmiş. Francis, fotoğrafçılığa başlar, dükkân açar.
Bu arada Mısır Napolyon’un işgali sonrası arkeologların, ressamların ve gezginlerin önemli merkezi olmuştur. Francis’e teklif gelince hiç düşünmeden makinesini alır ve yola koyulur. Tedbirli davranır ve önceden Osmanlı yetkililerinden gerekli izinleri alır. 38 yaşında çıktığı bu gezide ilk durağı Suriye olacak oradan Filistin’e ve sonrasında Sina üzerinden Mısır’a geçecektir. Çektiği fotoğraflardan bazılarını aşağıya alıyorum.





İlkel teknelerle gittiği bu yolculuk, gerçekte sıtma, malarya, kolera hastalıklarının yaygınlığının yanında Nil Timsahlarının yuvasıdır.


On sene süren bu çalışma sonrasında eserlerini kitaplaştırır. Onun fotoğrafları ne yazık ki, birçok meraklının bu ülkeye soygun için gelmesine de neden olacaktır.
Daha sonra projesini yapmak üzere kollarını sıvar, ülkesinde her bölgeyi fotoğraflayacaktır.
Sadece fotoğrafla bu işin olmayacağını bilen Francis kendi basımevini kurar. Kitaplarını basar, bu yayınevi bugün de başka adla da olsa devam etmektedir.
Osmanlı kıyafetleri içinde kendi fotoğrafında gördüğünüz Francis Frith geride 330 bin fotoğraf bıraktı. O günler için ileri sayılabilecek kadar net ve önemli bu eserlerin bir çoğu Amerikan Kongre Arşivinde, ben de aynı kaynaktan aldım.
Onun fotoğraflarının görüntüleri ile birçok Tapınağın yeniden orijinal haline dönüştüğünü de burada eklemek borcumuz.
M. Meran Pakel
Dalyan, 28.06.2021
202 ( 24/21 )