‘Kurt Adam’ veya İnsanlığın öbür yüzü..

Başlangıçta ‘İnsanları eğlendirmek’ düşüncesi ile başlayan görsel dünyanın etkin aracı ‘Sinema’nın toplum üzerindeki gücü, film yapımcıları tarafından kısa zamanda keşfedildi. Özellikle, ABD’de farklı adlarda film şirketleri olduğu görülse de bunlar aynı ‘görüşte’ bir gurubun yönetimindeydiler. Günümüzde en çok savaş filmi ABD film yapımcıları tarafından ekrana aktarılır. Her an bir savaşla karşılaşılabileceği fikri nedeniyle ‘istenilen bütçe’ Savunma Bakanlığı için kongrede sorunsuz onaylanır. Farkındaysanız son yıllarda fazlaca ‘Uzay filmi’ çevrilmiyor, oysa yetmişli ve seksenli yıllar, televizyon dizileri de dahil hep konumuz uzaydı. ‘Uzay Yolu’ ve hele Mr Spock favorimizdi.

Sinemanın gücü ellili yılların sonunda ve atmışlarda, ‘Korku’ üzerine kuruldu. Hayatımda korkudan uyuyamadığım tek bir gece vardır, o da Bahçelievler’de Yedinci Caddede, ‘Gümüş Pastanesinin’ üzerindeki açık hava sinemasında seyrettiğim Drakula filmi sonrasıdır. 

Bu yorumlarla dolu girişten sonra size iki kişiyi tanıtmak istiyorum. İlki ABD doğumlu, adı Alice Elizabeth Doherty. Alice doğduğunda ailesi şaşkındı, küçük bebeğin yüzü tüylerle kaplıydı. Ne kadar uğraştılarsa geçmedi ve hep tüylü kaldı. Alta çocukluk resmini alıyorum.

Genç kızlığını yaşayamadı, insanların aşırı ilgisi korku dolu bakışları arasında bir yaşam sürdü. Bütün bu yetmezmiş gibi aile onu bir gösteri aracı gibi kullandı.

Fotoğrafta gördüğünüz yerde Alice ‘Şova’ çıktı.

Hayatı olduğu gibi kabullendi, ‘İnsanların’ ona bakışlarını görmezden geldi.

Kazandığı paralarla şık kıyafetler aldı, kendince bir yaşam sürmeye çalıştı.

İkinci tanıtacağım kişi, Julia. Julia Pastrana, Alice benzer şekilde doğmuştu, daha da ötesi tüm bedeni kıllarla kaplıydı. Rusya’da bir sirke girdi ve orada gösterilere çıkmaya başladı. Kısa zamanda tanındı ve insanlar onu görmek için geldiler. Julia akıllı bir kadındı, parasını biriktirdi varlıklı bir hayat sürdü. (Bir önceki yazımızda bahsettiğimiz Sonya-Altın El işte bu Julia’nın yardımcısı olarak aynı sirkte çalışmıştı.) Kırklı yaşlarında sirk hayatında iken yaşamını yitirdi Julia. İnsanların korkuyla izlediği ve ‘Ayı Kadın’ ‘Maymun Kadın’ adını verdikleri Julia’nın içten bir kalbinin olduğunu en azından Sonya’nın anlatımlarından biliyoruz.  

Onur kırıcı bir şekilde onların gösterilerde yer alması ‘İnsanlığın’ belki de kirli yüzü. Peki, Kurt adam var mı? diye sorarsanız, elbette var. Günümüzde artık onların bir genetik bozulma sonucu böyle doğduklarını biliyoruz. Yüzlercesinin içinden yukarıda sadece iki örneği aktardım. Bunların hastalıklarına tıp dünyası ‘Hipertrikoz’ adını vermişler.

İnsanca bir dünyada savaşsız ve onurlu bir yaşam dileklerimle,

M.  Meran  Pakel

20.04.2023

Dalyan,

295  (16/23)

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s